Firmanızın boyutundan bağımsız olarak, beyaz etiketli yazılım çözümleri, fikirlerinizi hayata geçirip, hızlıca pazara sunarak sonucunu görme konusunda size ciddi bir avantaj yaratabilir.
Beyaz etiket (white label) kavramı, sadece teknoloji ve yazılım dünyasında kullanılmayan, aslında birçok sektörde karşımıza çıkan bir ürün sunma modeli. Beyaz etiket, bir ürün veya hizmetin üzerindeki marka ve logonun, tüm içeriklerin, onu satın alan firmanın bilgileri ile değiştirilmesi ve bu şekilde son kullanıcılara sunulmasıdır. Bu tip ürün veya hizmet sağlama modelini günümüzde perakende, tekstil, otomotiv ve teknoloji alanlarında sıklıkta gözlemlemekteyiz.
Dijital dünyaya baktığımızda ise beyaz etiket kavramı son dönemde giderek popüler hale gelmeye başlamıştır. Start-up dünyasının büyümesi, yeni teknoloji çözümlerinin birçok farklı sektörde ihtiyaç haline gelmesi ve bir önceki yazımda bahsettiğim teknoloji pazarında çalışan insan gücünün belirli limitlerde olması, firmaları beyaz etiketli yazılımları kullanmaya yönlendirmiştir.
Beyaz etiketli yazılımlar, belli bir sektör veya belli bir iş ihtiyacı için oluşturulmuş, belirli standartlara sahip ve o yazılımı satın alan firmanın logo ve markası ile giydirilerek kullanıma sunulabilen ürünlerdir. Hazır yazılımlardan farkı, ürünü satın alan her firma için ürünü devreye alana kadar yüklü bir geliştirme maliyeti oluşturmaması ve kısa bir zaman dilimi içinde sistemin hazır hale getirilerek kullanıma açılabilmesidir.
Beyaz etiketli yazılımların en sık kullanılan modeli “white label SaaS” çözümleridir. Bu çözümler sayesinde, belli bir iş modeli olan, pazarda hızlıca yer edinip, kısa sürede faaliyete geçmek isteyen firmalar, herhangi bir bilgi teknolojileri ekibi oluşturmadan ve uygulamaları barındıracak bir sunucu parkı almaksızın, yazılımları kiralama yoluyla kullanabilirler.
EN BÜYÜK AVANTAJ MALİYET
White label SaaS ürünlerdeki en büyük avantaj maliyettir. Personel istihdamı, donanım, yazılım geliştirme, işletim ve bakım gibi ilk ve büyük maliyet kalemlerine gerek olmaksızın, kiralama usulünce uygulamalar kullanılabilir hale gelecektir.
Teknolojinin hızla ilerlediği, piyasadaki rekabetin oldukça kızışık olduğu dünyamızda bu ürünlerin sağlayacağı diğer ve en önemli avantajlardan biri de zaman kazanımıdır. Örneğin, bir kripto para borsası kurmak isteyen bir işletmeyi ele alalım. Bu işletmenin, kripto konusunda uzman yazılım ve siber güvenlik ekibini oluşturması, donanımları temin etmesi, kurumsal yazılım standartlarını belirleyip yazılıma başlaması ve ürünün ilk versiyonunu çıkarıp piyasaya sunarak müşterilerine hizmet vermeye başlaması 6-12 ay arasında sürecektir. Bütün bunların yanı sıra bulunacağı ülkenin gereksinimlerine göre lisanslama süreçleri, pazarlama faaliyetleri gibi çalışmalarını da göz önüne aldığınızda, ciddi bir işgücü ve efor gerektirecektir. Beyaz etiketli ürünlerde en önemli faktör, ürünü satın alan kişinin iş modeline odaklanmasını sağlamasıdır.
NELERE DİKKAT EDİLMELİDİR?
Beyaz etiketli yazılım ürünlerinin seçiminde dikkat edilmesi gereken birçok kriter vardır. Bu kriterlerin en önemlisi sunulan sistemin güvenlik seviyesidir. Çözümün sunulduğu sistemlerin gerekli ISO güvenlik sertifikalarına sahip olup olmadığı, barındırıldıkları veri merkezlerinin lokasyonları ve gerek fiziksel gerekse sanal güvenlik önlemlerinin neler olduğu incelenmelidir.
Diğer önemli kriter ise çözümün iş modelinize ve sektörünüze uyumlu olup olmadığıdır. Çözümlerin içinde yer alan özelliklerin iş modelinize ne kadar uygun olduğuna, her ne kadar bulut ve white label bir çözüm de olsa, ek geliştirmeler yapılıp yapılamadığına ve gereksinimlerinize göre özelleştirilebilme imkanlarındaki esnekliğe dikkat edilmelidir.
İş modelinizi oluşturup, operasyonunuza başladıktan sonra zaman içerisinde süreçlerinize farklı amaçlarla yeni yazılımlar eklenmesi gerekebilir. Bu durumda ana operasyonunuz için aldığınız beyaz etiketli yazılımın diğer sistemler ile entegrasyon yetenekleri ve bu noktadaki esnekliği büyük önem taşıyacaktır. Bu nedenle alacağınız white label çözümün entegrasyon katmanının ne kadar esnek olduğuna, burada sağlanan dokümantasyonun ne kadar detaylı olduğuna dikkat edilmesinde fayda olacaktır.
Son olarak, söylenebilecek başlıca önemli kriterlerden biri ise çözümü sunan firmadır. Firmanın sunduğu çözüm ailesi sektörünüze ne kadar odaklanmış durumda, çok generik çözümler mi üretiyor, yoksa sizin sektörünüze odaklı çözümler mi geliştiriyor kısmı önemli bir kriter olacaktır. Çok generik çözümler geliştiren firmalar sizin sektörünüz dışındaki firmalara da hizmet vereceğinden ilerleyen aşamada uygulamalara eklenmesini beklediğiniz özelliklerin sunulması gecikecektir. Sektör odaklı firmalarda, hizmet alan diğer kurumlar da sizinle benzer taleplere sahip olacağından, beklediğiniz özelliklerin eklenmesi daha hızlı olacaktır.
Özet olarak bakıldığında; firmanızın boyutundan bağımsız olarak, start-up da olsanız, büyük bir işletme de olsanız beyaz etiketli yazılım çözümleri, fikirlerinizi hayata geçirip, hızlıca pazara sunarak sonucunu görme konusunda size ciddi bir avantaj yaratabilir.