TEKNOLOJİYE KARŞI İNSANİ OLMAK ANDRORİTMALAR

Eğer bir robot gibi çalışırsanız, robotlar kesinlikle işinizi elinizden alır, o halde androritmanızı yaratın. Makinelerin yakın zamanda eşleşemeyeceği değerlerimizi tanımlayan bu kavram, teknolojik gelişmeler karşısında yaşatmamız ve geliştirmemiz gereken yanlarımıza dikkat çekiyor.

Dijital ve tamamen birbirine bağlı bir dünyada (2030’lar) bizi farklı kılan teknolojimiz değil, insanlığımız olacaktır. Makineleri yenecek olan bizim verimliliğimiz, üretkenliğimiz, optimizasyonumuz veya akıllılığımız (beyin, mantık) ve güçlü zekamız olmayacak. Sadece insanlara özgü becerilerimiz olacak. Peki, yalnızca insana özel olan nedir? Hayal gücü, sezgi, duygular, etik, değerler, şefkat, empati ve bilinç diyebilir miyiz? Moravec paradoksunu hatırlayın; “Bir insan için basit olan, bir makine için zordur (ve tersi).”

Moravec paradoksu; yapay zeka ve robotik araştırmacıları tarafından, geleneksel varsayımların aksine, akıl yürütmenin çok az hesaplama, duyusal-motor (duyusal uyaranların neden olduğu motor tepkiler) ve algı becerilerinin ise çok büyük hesaplama kaynakları gerektirdiği gözlemidir. Moravec, 1988’de şöyle yazmıştı: “Bilgisayarların zeka testlerinde veya dama oynamada yetişkin düzeyinde performans sergilemesini sağlamak nispeten kolaydır, algı ve hareketlilik söz konusu olduğunda onlara bir yaşındaki bir çocuğun becerilerini kazandırmak ise zor veya imkansızdır”. Benzer şekilde Steven Pinker ise 1994’te “35yıllık yapay zeka araştırmasının ana dersi, zor problemlerin kolay ve kolay problemlerin zor olduğudur” diye yazmıştı.

Moravec tarafından sunulan paradoksun olası bir açıklaması evrime dayanmaktadır. İnsan beyninin büyük, son derece gelişmiş duyusal ve motor bölümlerinde kodlanmış olan, dünyanın doğası ve içinde nasıl hayatta kalınacağı hakkında milyarlarca yıllık bir deneyimdir. Akıl yürütme olarak adlandırabileceğimiz bu süreç, insan düşüncesinin en nadir kaplamasıdır ve yalnızca bu çok daha eski ve çok daha güçlü ancak genellikle bilinçsiz duyusal-motor bilgi tarafından desteklendiği için etkilidir. Ancak soyut düşünce, belki de 100 bin yıldan daha eski bir numaradır. Bu argümanı ifade etmenin bir başka yolu şöyle olacaktır: Herhangi bir insan becerisinin tersine mühendislik yapmanın zorluğunun, hayvanlarda geliştiği süre ile kabaca orantılı olmasını beklemeliyiz. En eski insan becerileri büyük ölçüde bilinçsizdir ve bu nedenle bize zahmetsiz görünür. Bu nedenle, zahmetsiz gibi görünen becerilerin tersine mühendisliğinin zor olmasını beklemeliyiz ancak çaba gerektiren becerilerin mühendisliğinin yapılması hiç de zor olmayabilir.

Milyonlarca yıldır gelişen bazı beceri örnekleri var; bir yüzü tanımak, uzayda hareket etmek, insanların motivasyonlarını değerlendirmek, bir topu yakalamak, bir sesi tanımak, uygun hedefler belirlemek, ilginç şeylere dikkat etmek, algı, dikkat, görselleştirme, motor beceriler, sosyal beceriler vb. ile ilgili her şey.

Daha yakın zamanda ortaya çıkan bazı beceri örnekleri ise şöyle: Matematik, mühendislik, oyunlar, mantık ve bilimsel akıl yürütme. Bunlar bizim için zor çünkü bedenlerimizin ve beyinlerimizin esas olarak yapmak için evrimleştiği şeyler değiller. Bunlar, yakın zamanda, tarihsel zaman içinde kazanılan ve çoğunlukla kültürel evrim yoluyla rafine edilmesi en fazla birkaç bin yıl süren beceri ve tekniklerdir.

İŞİNİZ YÜZDE 100 RUTİNSE ROBOTLARA KALACAK

İşiniz yüzde 100 rutinse, yani nesnelere yönelik işlerse, robotlar (yazılım ve donanım) işinizi alacaktır. İşiniz yüzde 50 rutin gibi bir şeyse, rutin olmayan veya nesneleştirilebilecek değerler eklemeye başlamanız gerekir. Makinelerin yakın zamanda eşleşmeyeceği değerlere Gerd Leonhard’ın literatüre kattığı ifade ile “androritmalar” diyebiliyoruz.

Bu terim çoğumuz için gerçekten önemli olanı tanımlamak için kullanılıyor ve bunlar insanlara ait ritimler, başka bir deyişle makine ritimleri, yani algoritmalar değil. Bir süper bilgisayar satrançta veya GO’da kazanabilir ancak iki yaşındaki bir çocukla konuşmakta çok zorlanacaktır. Androritmalar; empati, merhamet, yaratıcılık, hikaye anlatma gibi insani özellikleri ve gizem, tesadüf, hatalar ve sırlar gibi yakında kalıntı olacakları içerir. Bugün var olan ve olacak her şaşırtıcı algoritma için zaten var olan androritmamızı güçlendirmemiz gerekiyor. Her teknolojik gelişme, insanlar olarak nasıl etkileşimde bulunduğumuzu etkiler. Gelecekteki birçok durumda bu insani özelliklerimizi, teknoloji mega trendinin bilinen eğilimi ve gerçekleşecek sonuçları tarafından azaltılması veya hatta ortadan kaldırılmasını önlemek için korumamız gerekecek.

Bu şekilde bahsettiğimiz gelecek için aynı zamanda eğitim ve öğretimin de önce sıfırlanması, sonra yeniden tasarlanması, kurgulanması ve uygulanması gerekiyor. Eğitimin geleceği, ya da geleceğin eğitimi senaryoları da bir sonraki yazının konusu.

Kaynakça: IFTF, Future Today Institute, Zukunftsinstitute, Gerd Leonhard, Hans Moravec, Rodney Brooks, Marvin Minsky, Steven Pinker

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir