Güneş panellerinde çiçek açıyor

Güneş panelleri enerji üreten bir kaynak olmanın yanı sıra sürdürülebilir tarımın da geleceği. Agrivoltaik güneş panellerinin gölgesinde umut, eğitim, çevre farkındalığı, tarih bilinci, hepsi birlikte yeni beslenme kültürünü büyütüyor.

Tarım endüstrisinin karbon ayak izi de enerji kullanımı da oldukça yüksek. Tarıma enerji üreten güneş panelleri altında tarım yaparak pek çok soruna çözüm üretilebilir. Arazi ve kaynak kullanımını en üst düzeye çıkaran “agrivoltaics” tarım, güneş panellerinin ömrünü de uzatıyor. Agrivoltaik; toprağı hem güneş enerjisi hem de tarımsal üretim yapmak için kullanmaya verilen isim. Kısaca, güneş panelleri üstünde enerji altında gıda üretmek. 

Yaşamaya en uygunsuz çöl, vahaya dönüştü

Birleşmiş Milletler’in “dünyada hayatta kalması en uygunsuz yer” olarak tanımladığı Çin’in Ningxia bölgesinde agrivoltaik tarımla çeşitli bodur sebzeler, meyveler yetiştirilerek çölden bir cennet yaratıldı. Bitki örtüsü yüzde 30’dan yüzde 85’e çıkarıldı. Liupan Dağ Çiçek Festivali ile Çin’in modern tarımdaki başarısı tüm dünya ile paylaşılıyor. Enerji panellerinin bakımı, bitki üretimi, depolama, pazarlama gibi alanlarda 80 bin kişi istihdam ediliyor. Çin hükümetinin en önemli yoksulluğu azaltma projesi, sadece Çin değil, dünya için de bir örnek oldu.

Enerji panelleri altında tarım

Paneller sadece enerji üretmekle kalmıyor, panellerin altında sera etkisi oluştuğundan su ve enerji tüketiminde tasarruf sağlıyor. Panellerin altındaki mahsuller buharlaşma ve yansıma gibi nedenlerle ortamı soğuttuğundan enerji panellerinin ömrü de uzuyor.

Cornell Üniversitesi profesörlerinden Max Zhang, “iklim değişikliğiyle mücadele ederken hem yenilenebilir enerji kullanmak hem de tarım arazilerini koruma zorunluluğu olduğunu, panellerin altına soya fasulyesi ekerek sıcaklığı 10 derece düşürdüklerini” ifade ediyor.

Güneş enerji sistemleri önceleri sadece enerji üretmek için tasarlanırken teknolojinin gelişmesi ve tarım arazisi ihtiyacının artması gibi nedenlerle şimdilerde panellerin fonksiyonlarını artırmaya yönelik tasarımlar yapılıyor. Tasarımların işlevselliği tarımın geleceğinin bir parçası.

Tarımın geleceği tasarım aşamasında, endüstrinin her bir paydaşı büyük resme katkı sunma, maliyetleri düşürme ve pazarı genişletme amaçlı teknoloji geliştirmeye odaklanmış durumda. “Güneş enerji panelleri tarımın geleceğinde nasıl bir ekosistem yaratabilir?” Asıl soru bu. Modern güneş enerji çiftlikleri gelecek 10 yıl içinde farklı fonksiyonlarla tarım ekosistemini iklim felaketinden kısmen de olsa koruyabilir.

Güneşte çiçek açan enerji çiftlikleri

Güneş enerji panelleri altında yapılan tarımın verimi nasıl artırılabilir, ekinler ve paneller arası verimli iş birliği multidisipliner bir yaklaşımla nasıl planlanabilir? Enerji üretimi ve mahsul verim performansı artırılabilir mi? Panellerin yüksekliği, altından traktör geçebilecek, ekim yapılabilecek şekilde planlanmalı. Dünyada sayısı gün geçtikçe artan bu tarz çiftlikler yatırım maliyetinin de düşmesini sağlıyor. Agrivoltaik çiftlikler tüm dünyada “güneşte çiçek açan çiftlikler” olarak adlandırılıyor.

Hindistan, Çin, ABD dünyanın önde gelen agrivoltaik çiftliklerine ev sahipliği yapıyor. Maryland Üniversitesi’nde yapılan bir araştırmaya göre, agrivoltaik çiftliklerde enerji üretimi yüzde 2 artarken, altında üretilen ürünlerin verimi yüzde 300 artıyor.

Araştırmacılar Ontario’daki bir agrivoltaik çiftlikte yerel bir mikro iklim yarattı. Belirli bir yükseklik altında üretilen 18 farklı ürün, rüzgar, güneşlenme süresi, su-gübre kullanımı gibi pek çok değişkenli 18 farklı senaryo ile sınandı. Su kullanımı yüzde 15 azalırken mahsuller dolu, sağanak gibi olumsuz hava koşullarından korunmuş oldu, verim artışı dillere destan.

Yapılan araştırmalarda; soya fasulyelerinin çıplak arazide güneş ışınlarını yüzde 20 yansıttığı gözlemlenirken, güneş enerji panelleri altında yüzde 70 artış olduğu ortaya çıktı.

Kendi kendine yetebilen agrıvoltaık şehirler

Antalya, Konya, İzmir, Şanlıurfa’da arazilerin önemli bölümü tarım arazisi. Şehri beslemek için gereken tek şey hem enerji üretmek hem de aynı alanda tarımsal üretim yapmak. Kendi kendine yetebilen şehirler için agrivoltaik güneş çiftlikleri bulunmaz fırsat. Bizim deyimle “üstü enerjihane altı sebze bahçesi”, gerisi şahane.

ABD’nin enerji ihtiyacının yüzde 20’si üretilebilir

Son yıllarda agrivoltaik çiftliklerin boyutu 5 MW’tan 2,9 GW’a çıktı. ABD Ulusal Yenilenebilir Enerji Laboratuvarı’ndan yapılan açıklamaya göre, “1 milyon dönümlük tarım arazisine kurulacak güneş panelleriyle ABD’nin enerji ihtiyacının yüzde 20’si üretilebilir. Her yıl 330.470 bin metrik ton karbon salınımını azaltma şansı. Trafikten 71 bin arabayı çekmekle denk. 1,2 trilyon dolarlık yatırımla var olan güneş panellerinin yedi kat artırılması mümkün. Bilim insanlarına göre yatırım maliyeti ABD yıllık bütçesinin sadece yüzde 1’i. Yatırımın 17 yıl içinde kendini amorti edeceğini düşünürsek, devlet desteğiyle yapılması pek mümkün. 17 yıl sonra yıllık 36 milyar dolarlık gelir için devasa yatırım göze almaya değer.

Her köye bir agrıvoltaık çiftlik

2023 yılında tarıma pozitif ayrımcılık yapılsa köprü veya yol yaptıracağımıza bu tarz yatırımları yaptırsak güzel olmaz mı?  Kesinlikle Anadolu’ya değer. Her köye, her şehre bir güneş enerji çiftliği, yazması bile güzel. Onca istihdam, onca hayal Türkiye yüzyılına daha büyük projesi olan var mı?

Kırsal kalkınma konusunda yeni bakış açılarının gündeme geldiği son günlerde daha genç, teknoloji ağırlıklı üretim modelleri kırdaki sosyal yapıya değer katabilir. Kooperatiflerin kuracağı güneş panelleri altında yapılacak üretimle hem tarıma enerji hem de istihdama katkı sağlayabilir, çiftçi gelirlerini artırabiliriz.

Agrıvoltaık yeşil ekonomiye geçişin yolu

Enerji ihtiyacı her geçen gün artıyor, ihtiyacı yeşil büyüme hedefleri kriterlerine uygun sağlama başarı kriterlerinden biri. Türkiye’nin toplam elektrik üretimi 302 teravatsaat. Elektrik üretiminin yüzde 43’ü yenilenebilir enerjiden geliyor. Dünya ortalaması yüzde 10 civarında, yani Türkiye oldukça başarılı. Toplam enerjinin yüzde 5’i rüzgar, yüzde 7’si güneşten, yüzde 57’si kömür, doğalgaz ve başka kaynaklardan sağlanıyor. G20 ülkeleri arasında rüzgar ve güneşten en fazla elektrik üreten beşinci ülke. Kömürün payı giderek azalsa da hâlâ yüzde 34’te, G20 ülkeleri arasında maalesef ikinci sırada. Türkiye’nin yenilenebilir enerji oranı yüzde 29, dünyada oran yüzde 22. Toplam rüzgar ve güneş enerji kapasitesi 16 bin megawat. Yıllık üretim güneş enerjisi üretimi 1500 MW.

Avrupa Birliği Yeşil Mutabakatı ve Amerika’nın Paris İklim Anlaşması’nın tarafı olmasıyla birlikte yeşil enerji sektörlerinin önemi artacak. AB enerji tüketiminin en az yüzde 32’sinin yenilenebilir enerjiden karşılanma hedefi ve sera gazı emisyonlarını yüzde 55 düşürme taahhüdü önemli bir kriter. İhracatta karbon vergisi uygulaması hiç kuşkusuz ticari ilişkileri ve ihracatçı firmaları oldukça etkileyecek. Bir taraftan bu bir fırsat çünkü firmalar AB ile ihracatlarına devam edebilmek için karbon ayak izini düşürmek için yatırım yapmak durumunda kalacaklar, bu da ülkemiz için iyi bir adım.

Özellikle Türkiye gibi yüksek ışınım değerlerine sahip ülkeler için bir şans. Yenilenebilir Enerji Ajansı (IRENA) tarafından yapılan bir araştırmaya göre, güneş enerji sistemlerinin üretiminin her yıl yüzde 10 artacağı öngörülmekte. 2050 yılında küresel elektriğin yüzde 25’inin güneş enerjisinden sağlanacağı düşünülmekte.

Güneş panelleri enerji üreten bir kaynak olmanın yanı sıra sürdürülebilir tarımın da geleceği. Agrivoltaik güneş panellerinin gölgesinde umut, paylaşım, eğitim olanakları, gelişmeye açıklık, çevre farkındalığı, tarih bilinci, hepsi birlikte yeni beslenme kültürünü büyütüyor.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir