Enflasyona karşı nasıl savaşıyorsunuz?

Çoğu ekonomist, daha yüksek enflasyon ve tedarik zinciri sorunlarının bir süre daha bizimle olacağını öne sürüyor; bu nedenle, müşterilerimize hizmet verirken sermaye ve envanteri güvence altına almak, marjları genişletmek, yetenekleri elde tutmak ve maliyet yapınızı korumak enflasyon zamanında şirket yönetiminin en önemli öncelikleridir.

Geçmişte yüksek enflasyon endişeleri CFO’ların tüylerini diken diken ederdi. Bu çok normaldi çünkü geçmişte CFO’lar birincil olarak maliyet kontrolünden sorumluydu ve enflasyon, maliyetlerin kontrolünü imkansız hale getiriyordu.

Bugün, CFO’lar ve ekipleri fiyat belirleme, satın alma ve tedarik zinciri yönetimi gibi brüt kâr marjı üstü faaliyetlerle daha entegre hale geldiğinden, enflasyonun da bir fırsat olabileceğini kabul ediyorlar.

Aslında Dynargie Danışmanlık firmasının dediği gibi, “Önümüzdeki engelleri bir engel olarak değil, bir fırsat olarak görmek lazım”. İşte bir örnek: Daha önce danışmanlığını yaptığım bir şirket, geçen yaz temel ürünlerinden birinde envanter oluşturmak (stoku artırmak) için stratejik bir karar aldı. Yıllardır “yalın envanter” yönetimi uyguluyorlardı, dolayısıyla bu, onların iş modellerinden önemli bir sapmaydı.

Bu değişiklik, yönetimin önemli bir endişesine (stokların tükenmesine neden olacak tedarik zinciri kesintilerine) yönelikti. Yönetim ayrıca kıtlıklar ve üretim sıkıntıları nedeniyle fiyatların yükselebileceğini tahmin etti. Birim başına daha yüksek fiyatlarla daha fazla envanterin -stok tutmanın- işletme sermayesi gereksinimleri üzerinde önemli bir baskı oluşturabileceğini fark ettiler. Stok miktar olarak azalacaktı ve TL bazında da artış olacaktı.

Buna cevaben, CEO ve finans müdürü kredi tahsislerini genişletmek için gayretle çalıştılar. İş modellerini, daha büyük bir kredi limiti ile daha uygun koşullarda fon sağlayan bir dizi bankaya açıklamak için zaman ayırdılar. Müşterileri için arzı güvence altına almak için rekor envanter temin ettiler. Geçen yılın ilk yarısında fiyatlar yüzde 50 arttığında, bu artışa dayanacak likiditeye sahiptiler. Rakipleri ürün sıkıntısı çektiği için şimdi bunun meyvelerini topluyorlar. Şirket, pazar payını büyütüyor. Sadık müşterilerini korudu ve her iki taraf için de daha yüksek marjlarla ödüllendirildi.

Finans lideri, yeni ve gelişmiş zorlu bir bankacılık ilişkisi gerektiren bir stratejiye “hayır!” demek yerine, yeni satın alma stratejisinin fırsatlarını ve risklerini anladı. Her iki durum da gerekli finansmanı sağlamanın ve marjları iyileştirmenin ayrılmaz bir parçasıydılar. Bir iş sorununa karşı yaratıcı ve çevik bir yaklaşım kullanarak, önemli bir problemi, değer yaratan bir fırsata dönüştürmeyi başardılar.

ENFLASYON BULMACASININ ÇÖZÜM YOLLARI

Aşağıdaki beş enflasyon sorunu ve çözümleri, Jim DeLoach tarafından yazılan “How CFO’s Can Solve The Inflation Puzzle” adlı bir Forbes makalesinden alıntılanmıştır.

  1. İşletme sermayesi: Tedarik zinciri sorunları, şirketleri stok tutma sürelerini uzatmaya itti; “just in time” artık oyun dışıdır, ne buluyorsanız alın! Bu yeni paradigma, artan fiyatlar karşısında ortaya çıkıyor. İşletme sermayesi için çifte sorun niteliğinde bir durum ile karşı karşıyayız. Liderlik, ekibinizin sadece işletme sermayenizin maliyetini değil, gücünü de anlamasına yardımcı olur. Öğretiminize yardımcı olması için nakit dönüşüm hızı hesaplamasına önem verin.

 

  1. Karşı taraf kredi riski: Birlikte çalıştığınız herkes enflasyon sancınızı paylaşıyor. Geç ödemeler, geç sevkiyatlar, geciken her şey için özel durum tespiti yapın. Verilerinize ve analitik modellemenize “vadesi geçmiş” ifadesini ekleyin ve iş performansınızı optimize etmek için hangi verileri izlemeniz gerektiğini öğrenin.

 

  1. Fiyatlandırma: Kariyerimde hiçbir zaman fiyat artışlarının bu kadar kolay kabul edildiğini görmemiştim. Ticaret ortaklarının bu fiyat artışlarını ne kadar süre kabul edeceği belli değil, ancak kısa vadede seçiminiz fiyatları yükseltmek veya marjı kaybetmek. Uzun vadede müşterileriniz daha yüksek fiyatlar için daha fazla değer bekleyecektir.

 

  1. Yetenek tükenmesi riskleri: Çalışanlarınız, tıpkı şirket gibi, düşük satın alma gücünün etkisini hissediyor. Maaş enflasyonuna ayak uyduramamak sizi yetenek kaybetme riskine sokar. Bunu bir perspektife oturtmak adına şirketinizde artan ciroyu modellemek için çalışan ciro maliyeti rasyosunu kullanın. Bir diğer önemli adım, işletmenizin insan sermayesi net değerini anlamaktır.

 

  1. Tedarik bir takım sporu haline geliyor: Satın alma departmanı artık bağımsız bir departman olarak başarılı bir şekilde hayatta kalamaz. Tedarik zinciri sorunları, fiyat ve talep oynaklığının tek odaklı bir departmanın satış, operasyon ve finans ile derin bağlantıları olmadan yönetilmesi için çok zordur. Değişken bir ekonomide satın alma uygulamalarının değişmesi gerekiyor. Bunun için de şirketteki her birimin şirketin dönemsel ana hedeflerini çok iyi bilmesi gerekiyor.

Çoğu ekonomist, daha yüksek enflasyon ve tedarik zinciri sorunlarının bir süre daha bizimle olacağını öne sürüyor; bu nedenle, müşterilerimize hizmet verirken sermaye ve envanteri güvence altına almak, marjları genişletmek, yetenekleri elde tutmak ve maliyet yapınızı korumak enflasyon zamanında şirket yönetiminin en önemli öncelikleridir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir