Markalara dijital pazarlama hizmeti veren MooF ve sektörün daha nitelikli, bilinçli ve rekabetçi bir yapıya oturmasını sağlayan Dijital Pazarlama Okulu’nun firmaları dünyanın her yerinde satış yapabilir ve kendini tanıtabilir hale gelmesini sağladığını belirten Yasin Kaplan, 2024 ile beraber yeni kavram ve teknolojileri göz önünde bulundurarak eğitimlerini ve danışmanlık hizmetlerini çeşitlendireceklerini söyledi.
Sektördeki nitelikli eleman eksikliğine çözüm olmak amacıyla hayata geçirilen Dijital Pazarlama Okulu’nun aynı zamanda sektörlere ve kurumlara dijital kültürü benimsetmek ve çalışanlara dijital pazarlama stratejilerini öğretmek misyonlarını da taşıdığını aktaran MooF Digital Agency ve Dijital Pazarlama Okulu CEO’su Yasin Kaplan, küreselleşen dünya pazarlamanın dijitalleşen dünyasına uzak kalmak bir durumun söz konusu olmayacağını ve güçlü ve getirisi yüksek rekabetçiliğin dijital pazarlamadan geçtiğini söyledi.
2024 yılı ile beraber NFT, blockchain ve yapay zeka gibi talep toplayan alanlara yönelik eğitim müfredatlarını geliştireceklerini belirten Kaplan, bu doğrultuda eğitmen kadrolarını ve eğitim başlıklarını da çeşitlendireceklerini sözlerine ekledi.
Kısaca sizi tanıyabilir miyiz?
Dijital pazarlama sektörüne girişim üniversite son sınıfta oldu. Bu sektörün gelişeceğini öngörerek, üniversite son sınıfta dijital reklam ajansının temellerini attık. Event marketing ve online pazarlama alanında çalışmalar yaparak MooF markasını kurduk. Dijital reklam ajansı olarak faaliyetlerimize devam ettik ve farklı sektörlerde onlarca markaya danışmanlık hizmeti sunduk. Aynı zamanda Türkiye’deki birçok kurumsal markaya dijital pazarlama alanında eğitimler vererek Dijital Pazarlama Okulu’nu kurduk. Şu anda her iki marka ile de dijital ekosisteme katkı sağlamaya devam ediyoruz.
Dijital pazarlamanın bir okula ihtiyacı olduğuna nasıl karar verdiniz?
2014 yılında kurduğum Dijital Pazarlama Okulu, sektörde nitelikli eleman eksikliğine çözüm olmak amacıyla başladı. Ajansımızda yaptığımız iş görüşmelerinin sektör ile ilgisi olmayan kişilerin başvurması ve temelden eğitim vermeye başlamamız ile birlikte okulu açmaya karar verdik. Aynı zamanda dijital pazarlamanın büyüklüğünü ve önemini vurgulayarak sektöre bilinç kazandırmayı da hedefledik.
Bu süre zarfında birçok kuruma, özellikle finans ve hizmet sektörlerinde faaliyet gösteren markalara kurum içi eğitimler verdik. Amacımız, kurum içinde dijital kültürü benimsetmek ve çalışanlara dijital pazarlama stratejilerini öğretmek oldu. Ayrıca bireylere yönelik eğitimlerle, dijital pazarlamanın ne olduğunu, neler başarabileceğini ve dünyanın herhangi bir yerine ürün veya hizmet satabilme potansiyelini anlatarak bilinç oluşturduk.
Şu ana kadar 15 binden fazla kişiye eğitim verdik, özellikle İstanbul, Ankara ve İzmir gibi büyük şehirlerde fiziksel eğitimler düzenledik.
Dijital Pazarlama Okulu nasıl bir müfredata sahip ve bu müfredatın teorik ve pratik hangi eğitimleri veriyorsunuz?
Dijital Pazarlama Okulu olarak sosyal medyadan influencer reklam pazarlamaya e-ticaretten yapay zeka teknolojilerine kadar 20 önemli konuda eğitimler veriyoruz. Her dersin kendine özel takvimi oluyor. Konuya göre önce teori daha sonra uygulamalı eğitim veriyoruz.
Dijital Pazarlama Okulu’nun öğrencileri kimler; en fazla hangi sektörler pazarlamanın dijital tarafına yoğunluk veriyor?
İşletmelerini dijital dünyada büyütmek isteyen veya dijital pazarlama dünyasında olup bu çalışmaların verimliliğini ölçmek isteyen kişi ve kurumlar eğitimlerimize katılıyor. Daha çok 25-40 yaş arası gruptan talepler oluyor. Daha çok sosyal medya reklamları ve Google reklamları alanında ilerlemek istiyorlar.
Sosyal medya mecralarının, influencer’ların, web portalların artık yeni geleneksele doğru evrildiği günümüzde, sizce dijital pazarlamanın dijital tarafını hangi unsurlar ve temeller ifade edecek sizce?
Dijital dünyada, internet kullanım alışkanlıklarının evrimiyle birlikte sürekli gelişen yeni teknolojilere şahit olmaya devam ediyoruz. Özellikle günümüzde blockchain teknolojileri, NFT kavramı ve Metaverse gibi yeni dünyalara adım attığımızı söyleyebiliriz; bu da Web3 olarak adlandırılan bir dönemin başlangıcını işaret ediyor. Gün geçtikçe hayatımıza girecek yeni teknolojiler ve yeni mecralarda şu an kullandığımız mecralar bahsettiğiniz gibi yeni geleneksel olarak adlandırılabilir. Yeni geleneksel mecralardaki dijital pazarlama stratejileri, kitleler bu mecralarda var oldukça devam edecektir. Ayrıca, yeni mecralarda zaman geçiren kullanıcılar arasında da markaların dikkatini çekecek ve bu alanlarda da dijital pazarlama çalışmaları yürütülecektir. Metaverse dünyasında, yaşanabilir bir oyun içindeki oyuncularla etkileşim kurma veya bir billboarda reklam verme gibi örnekler, dijital pazarlamanın farklı stratejilerini içermektedir. NFT teknolojileri ve blockchain uygulamalarıyla yapılan reklam stratejileri, makine öğrenmesini daha da genişletecek ve insan gücünün yerine makine gücünü kullanma eğilimini artıracaktır.
Müşterinin talep çeşitliliği, markaların ise müşteri sadakati politikasına ağırlık vermesi dijital pazarlamayı nasıl şekillendirecektir? Kısa vadede, dijital pazarlama ortodoksluğu bunalımı mümkün mü?
Müşteri taleplerinin giderek çeşitlendiği bir dünyada, e-ticaret siteleri ve mobil uygulamaların gelişimi ile birlikte “360 derece süper uygulamalar” gibi çok yönlü uygulamaların önemi artacak. Bu uygulamalar sayesinde birçok ihtiyacımızı tek bir platform üzerinden karşılayabileceğiz. Örneğin, taksi çağırma uygulaması üzerinden evimize yemek siparişi verebilecek, alışverişlerimizi aynı uygulama üzerinden gerçekleştirebileceğiz. Şu anda bu tür uygulamaların örneklerini görmekteyiz. Bu nedenle, müşterinin bu uygulamalarda ve web sitelerinde geçirdiği zamanla birlikte müşterinin yaşam döngüsündeki taleplere daha etkili cevaplar verebileceğiz.
Dijital pazarlama açısından, bu çok yönlü uygulamaların kullanımıyla birlikte, farklı müşteri davranışlarına özel pazarlama stratejileri geliştirmek önem kazanacaktır. Her kategori, farklı bir tüketici davranışını içerdiği için, bu kategorilere özgü pazarlama yaklaşımları benimsemek gerekecek.
Son olarak, Dijital Pazarlama Okulu nasıl bir yıl geçirdi ve 2024 planlarınızdan kısaca bahsedebilir misiniz?
Dijital Pazarlama Okulu olarak, 2023 yılında kurumsal eğitimlere odaklandık. Sınıf eğitimleri ve etkinliklerin yanı sıra bireysel katılımlar ve workshop’larla öne çıkan bir yıl geçirdik. Özellikle finans, hazır giyim ve hızlı tüketim sektörlerinde birçok markanın kurumsal ekiplerine dijital pazarlama eğitimleri sunarak, bu markaların dijital stratejilerini oluşturmalarına yardımcı olduk.
Ayrıca, yeni teknoloji ve kavramlara olan ilgiyi göz önünde bulundurarak, NFT, blockchain ve yapay zeka gibi konularda taleplerin arttığını gözlemledik. 2024 yılında, bu konulardaki eğitim çeşitliliğimizi ve eğitmen kadromuzu güncel gelişmeler ve teknolojiler başlığı altında genişletmeyi hedefliyoruz.
Özellikle 2023 sonundan itibaren başlattığımız “Digital World Talks” adlı etkinlik serisi ile her ay dijital dünyadaki ilgili kişileri bir araya getirecek ve yeni teknolojileri pazarlama stratejileriyle birleştirerek dijital dönüşüme adapte etmeyi amaçlayan bir etkinlik serisi düzenleyeceğiz. Kurumsal ve bireysel eğitimlerimiz ise devam edecek.
Bu hedeflere ulaşabilmek için eğitim çeşitliliğimizi artıracak ve sektöre öncülük eden isimleri konuk ederek katılımcılara değerli bir deneyim sunmayı planlıyoruz.