Türkiye’de genç yetenek ekosistemine yön veren 100sClub’ın kurucusu Burcu Erol’un vizyonunu, deneyim ekonomisini merkeze alan kariyer yaklaşımını ve yapay zekâ destekli çözümlerle güçlendirilmiş yeni nesil yetenek yönetimi modelini ele alıyor. Kurumsal hayattan başlayarak Birleşmiş Milletler finalistliğine, pandemi döneminde 10 binden fazla gence ulaşan projelerinden, bugün Unilever, Metro, Akbank, İzocam, Red Bull ve Bosch gibi markalarla geliştirdiği iş birliklerine uzanan etkileyici bir dönüşüm yolculuğunu aktarıyor.
Gençlerin kariyer yolculuğunda yalnız bırakıldığını fark ederek yola çıkan Erol, 100sClub’ı yalnızca bir platform değil, etkinlik, oyunlaştırma, topluluk, veri ve yapay zekâyı bir arada sunan bütünleşik bir kariyer deneyimi ekosistemi olarak konumlandırıyor. Röportaj; yatırımcıların neden bu modeli radarına aldığını, veri setinin nasıl uzun vadeli stratejik bir değere dönüştüğünü ve 100sClub’ın Körfez, Doğu Avrupa ve Orta Asya’ya açılarak global bir gençlik-yetenek köprüsü olma hedefini detaylandırıyor.
Öncelikle sizi tanıyabilir miyiz?
Burcu Erol: Profesyonel kariyerime kurumsal alanda başladım ve uzun yıllar insan kaynakları, kariyer planlama ve yetenek yönetimi alanlarında uzmanlaştım. 2016 yılında Birleşmiş Milletler’in global sosyal girişimcilik yarışmasında finale kalarak New York Genel Kurulu’nda Türkiye’yi temsil ettim. Pandemi döneminde başlattığım online staj programlarıyla 10.000’den fazla gence ulaşarak onların hem psikolojik hem de mesleki gelişimlerine katkı sağladım. 100sClub’ın kurucusu ve CEO’su olarak, yapay zekâ destekli dijital çözümlerle gençlerin kariyer gelişimlerini destekleyen öncü platformlar geliştirmeye devam ediyorum. Uluslararası alanda da tanınma fırsatı buldum; Londra’da TechWomen4Boards ağına seçildim ve yapay zekâ uygulamalarıyla geliştirdiğim projeler sayesinde AI for Good finalistleri arasında yer aldım.

“Bir hayalden bir ekosisteme…”
100sClub’ın çıkış hikâyesi ne? Bu fikri hangi problem tetikledi?
Burcu Erol: Her şey, gençlerin kariyer yolculuğunda aslında yalnız bırakıldıklarını fark etmemle başladı. Üniversite öğrencilerinin ve yeni mezunların büyük bir bölümü yeteneklerini keşfetme ve doğru şirketi bulma konusunda sistematik bir destek almadan ilerlemeye çalışıyor. Öte yandan şirketler de genç yeteneklere ulaşmakta, onları tanımakta ve sürdürülebilir bir yetenek havuzu oluşturmada zorlanıyor.
100sClub, tam da bu iki taraf arasındaki boşluğu doldurmak için kuruldu: Gençlerin potansiyelini görünür kılan; şirketlerin ise geleceğin yeteneğini erken keşfetmesini sağlayan bir köprü olmak. Bugün bu hayal; etkinliklerden oyunlaştırılmış modüllere, büyük veri altyapısından topluluk yönetimine kadar genişleyen bir kariyer deneyimi ekosistemine dönüştü.
“100”ün hikâyesi ne? 100sClub adı neyi temsil ediyor?
Burcu Erol: “100”, genç yetenekler için yüzde yüz potansiyel fikrinden doğdu. Çünkü her genç, doğru destekle en iyi hâline ulaşabilir. 100sClub, bu potansiyelin ortaya çıkması için güvenli bir alan, doğru fırsatlar ve gerçek kurumsal deneyimler sunan bir kulüp yapısı sağlıyor. Aynı zamanda ismin arkasında özel bir kurucu hikâyesi var: Ortağım Alper ile 100sClub fikrini ilk şekillendirdiğimiz gün, “Türkiye’de genç yeteneklere gerçekten ihtiyaç duyan şirketler hangileri?” sorusuna birlikte çalıştık ve daha ilk gün tam 100 şirketi kağıda listeledik. Bu hem ekosistemin büyüklüğünü hem de doğru bir köprüye ne kadar ihtiyaç duyulduğunu gösterdi. Bugün topluluk 100’ün çok ötesine geçmiş olsa da marka adı hâlâ o ilk vizyonu temsil ediyor. Her gencin potansiyelini yüzde yüz görünür kılmak ve onları doğru şirketlerle buluşturmak.

“Deneyim ekonomisinde gençler”
100sClub gençlerin yeni beklentilerini nasıl karşılıyor?
Burcu Erol: Yeni nesil için kariyer artık yalnızca iş bulmak değil; anlam, deneyim, hız ve bağlantı istiyorlar. 100sClub bu beklentiyi üç aşamalı bir deneyim modeliyle karşılıyor:
Dijital etkinlikler: Gençler markalarla gerçek zamanlı etkileşime geçiyor.
Oyunlaştırma: Görevler, rozetler ve puan sistemi kariyer yolculuğunu eğlenceli hâle getiriyor.
Mentorluk ve eğitim: Kişiselleştirilmiş içerikler ve uzman buluşmaları gençlerin gelişim sürecini hızlandırıyor.
Kısacası 100sClub, gençler için klasik bir iş arama platformu değil; bir kariyer deneyimi alanı sunuyor.
“Kurumsal dünyanın kapısını aralayan köprü”
Unilever, Metro, Akbank, İzocam, Red Bull ve Bosch gibi markalarla iş birlikleri nasıl başladı?
Burcu Erol: Bu başarı, aslında iki tarafın da ortak ihtiyacından doğdu: Şirketler genç yeteneklere ulaşmak istiyor, gençler ise doğru şirketleri keşfetmek. Başlangıçta şirketlere veriye dayalı bir modelle gittik:
“Genç yeteneklerle sadece tanışmayacaksınız; onların davranışlarını, yetkinliklerini ve beklentilerini gerçek zamanlı anlayacaksınız.” Bu yaklaşım; Unilever’den Metro’ya, Akbank’tan Red Bull ve Bosch’a kadar birçok güçlü markanın dikkatini çekti. İzocam da gençlere sürdürülebilirlik odağıyla dokunan projeleri nedeniyle önemli partnerlerimizden biri oldu. Bugün iş birliklerimiz yalnızca etkinliklerle sınırlı değil; topluluk yönetimi, gençlik kampanyaları, işveren markası, dijital deneyim tasarımı ve veri analitiği gibi geniş bir yelpazeye yayılmış durumda.
“Yatırımcı gözüyle bakarsak…”
Bir yatırımcı neden 100sClub’a yatırım yapmalı? Büyüme potansiyeliniz nerede? Rakiplerden nasıl ayrışıyorsunuz?
Burcu Erol: 100sClub bugün üç stratejik nedenle yatırımcıların radarında: Türkiye’de benzersiz bir kariyer deneyimi modeli kurduk. Genç yetenek datası, Türkiye’nin en değerli veri setlerinden birine dönüşüyor. Ölçeklenebilir uluslararası bir modele sahibiz. Rakiplerimiz olsa da konumlanmamız çok net:
- Kariyer siteleri iş ilanı odaklı
- Etkinlik platformları deneyim odaklı
- Eğitim platformları öğrenme odaklı
- Topluluklar networking odaklı
100sClub ise tüm bu unsurları tek bir ekosistemde birleştiren kapsayıcı bir model sunuyor.

“Veri ve topluluk gücü”
Bu güçlü veri setini gelecekte nasıl değerlendirmeyi planlıyorsunuz?
Burcu Erol: Önümüzdeki dönemde üç ana alana odaklanıyoruz:
AI Kariyer Asistanı ve Yetenek-Tercih Eşleştirme Motoru, Yetenek Haritası ve Trend Raporları, Şirketler için Data-as-a-Service (DaaS) modeli
Bu veri, kısa vadede şirketlere içgörü sağlıyor; uzun vadede Türkiye’nin genç yetenek ekonomisinin röntgenine dönüşüyor.
“Gelecek vizyonu: Türkiye’den dünyaya”
Hangi pazarlara açılmayı planlıyorsunuz?
Burcu Erol: İlk fazda üç bölgeye odaklanıyoruz: Körfez ülkeleri (Doha, Dubai, Riyad), Doğu Avrupa, Azerbaycan ve Orta Asya. Uzun vadede hedefimiz ise Emerging Markets için en güçlü gençlik-yetenek ekosistemi olmak.

