İş hayatında 56 yılı geride bırakan Uçkan Medikal Yönetim Kurulu Başkanı Aydın Uçkan, cesareti, azmi ve başarılarıyla iş dünyasında saygıyla anılan ve örnek gösterilen isimlerin başında geliyor. Çalışma azminin temelinde ülkesine karşı duyduğu sorumluluk olduğunu belirten Uçkan, sağlığı el verdiğince çalışmaya devam edeceğini söyledi.
Cesareti, azmi ve başarılarıyla iş dünyasında ismi saygıyla anılan iş hayatının duayen ismi Aydın Uçkan, bu zamana kadar yaptığı yatırımlarla büyük ses getirdi. Uçkan, 56 yıllık iş hayatı efsanelerle dolu bir isim. Cesareti, kararlılığı ve azmiyle iş dünyasında hep örnek gösterildi.
Çoğu kurumun yatırımlarını durdurduğu bir dönemde, o, yatırım yaparak büyük bir cesaret örneği gösterdi.
İş hayatı boyunca, ürün ve hizmet kalitesi konusunda her daim çok titiz çalıştığını ifade eden Uçkan, “Yarım asırlık iş hayatımın 36 yılını geçirdiğim kozmetik sektöründe insanlara en iyisini, en kalitelisini sundum. Kalitesine inandığımız, insanlara yarar sağlayacak ürünlerin satış ve pazarlamasını gerçekleştirdik” diyerek kalite anlayışının hayatındaki yerine dikkat çekiyor.
Tüm bunların ötesinde, geride bıraktığı 56 yılın ardından hâlâ büyük bir çalışma azmi ile yoluna devam ediyor. Uçkan, bu azmin arkasındaki temel unsurun para olmadığının altını çizerek, devam ediyor: “Hayatımın en yokluk dönemleri de dahil olmak üzere, amacım hiçbir zaman daha çok para kazanmak olmadı. Ben, çocukluğumda ve eğitim hayatımda ülkem ve milletim için çalışmanın, mücadele etmenin büyük bir erdem olduğunu öğrendim. Halen ülkem için yapacağım çok şey olduğuna inanıyorum. İstihdam yaratmaktan ve katma değer oluşturmaktan mutluluk ve gurur duyuyorum. Bu nedenle de bundan 56 yıl önce olduğu gibi sabah erkenden işime gelirim, aynı heyecan ve motivasyonla çalışırım.
Türkiye gelişmekte olan bir ülke. Her bir Türk vatandaşı olarak çalışmaya mecburuz. Eğer sağlığımız yerindeyse yaşımız kaç olursa olsun, çalışmalı ve üretmeliyiz. Ülkemizi çok seviyor ve gelecek kuşaklara güzel bir Türkiye bırakmak istiyorsak durmamalıyız. Ben buna inanıyorum, bu yüzden elimden geldiğince yine çalışmaya ve yatırım yapmaya devam edeceğim.”
“BAŞARI RASTGELE GERÇEKLEŞMEZ”
Türkiye’nin geleceği için mücadeleye en yoğun desteği vermesi gereken kesimin gençler olduğunu vurgulayan Uçkan, gençlerin kendilerini popüler dünyanın akımlarına kaptırdığını ancak hayatın hızla aktığını hatırlatarak, “Gençlerin hızla akıp giden zamanı çok iyi değerlendirmeleri gerekiyor. Bilgiye ulaşmak çok kolay. İsteseler her konuda bilgi sahibi olabilirler. Bence gençler, gelişen teknolojinin sadece eğlence tarafına değil, eğitsel yönüne de odaklanmalıdır. Şu anda teknolojiyle her şeye çok kolay ulaşıyorlar ama gerçek hayatta hiçbir şey kolay değil. Hayat disiplinli ve istikrarlı çalışmayana, sabretmeyene ve kendini geliştirmeyene istediğini vermiyor. Şunu unutmamalılar; başarı şans eseri, rastgele gerçekleşmez. Başarı tasarlanarak gerçekleşir. Büyük düşünmek, hayal kurmak, öncelik sırasına göre konuları sıralamak, kendinize güvenmekle işe başladığınızda başarıya ulaşmakta güçlük çekmezsiniz” dedi.
Uçkan’ın gençlere bir diğer tavsiyesi ise topluma ve yaşama değer katmak ile alakalı oldu: “Bir kişinin veya kurumun yaptığı iş ne olursa olsun, yaşadığı topluma karşın üstlenmesi gereken birtakım sorumlulukları olması gerekir. Sırt çevirdiğimiz her sorun gelecekte toplumu yaşanmaz bir hale sokacaktır. Gençlere tavsiyem, topluma duyarlı bir şekilde hareket etmeleri, toplumsal sorunlar ve toplumsal ihtiyaçlara önem göstermeleri ve sosyal sorumluluk projelerinde yer almalarıdır. Bizden sonraki genç nesillere bizi takip etmelerini diliyorum.”
“HAKSIZ REKABET KOZMETİK SEKTÖRÜNÜ FRENLİYOR”
36 yılını verdiği kozmetik sektörünün Türkiye’de, Amerika ve ortak pazar ülkelerine göre daha yavaş bir ivmede geliştiğini belirten Uçkan, “Türkiye’de kozmetik pazarı her geçen gün gelişiyor. Doğum oranının yüksek olması, sağlıklı yaş ortalamasının artması, eğitim ve kültür seviyesindeki artış, moda ve tarzın yaşam içerisinde daha değerli hale gelmesi gibi nedenler kozmetik pazarının büyümesine katkı sağlıyor. Pazarın gelişmesi adına olumlu olan bu gelişmelere karşılık sektörde haksız rekabet ortamının oluşturduğu tedirginlik, sektörün gelişiminde fren etkisi yaratmaktadır” dedi. Kozmetik pazarının daha da gelişebilmesi için sektörde faaliyet gösteren kurum ve markalara büyük rol düştüğünü belirten Uçkan, etik değerler çerçevesinde gerçekleşecek centilmenlik anlaşmaları ile rekabetin daha doğal sınırlar içerisine çekilmesinin sektör açısından büyük önem taşıdığına vurgu yaptı.
BAŞARILARLA DOLU BİR İŞ YAŞAMI
Aydın Uçkan, 1941 yılında Mersin’de dünyaya geldi. İlkokul eğitiminin ardından eğitimini askeri ortaokul ve lisede devam ettirdi. Genç bir subay olma hayali kurarken dönemin siyasi olayları nedeniyle ilişkisinin kesildiği Ankara Kara Harp Okulu’ndan ayrılmak zorunda kaldı. Yaşadığı hayal kırıklığıyla hayata bir sıfır yenik başlayan ve bu olay sonrası çalışma hayatına atılan Uçkan, 1966 yılında girdiği Eczacıbaşı’nda tıbbi mümessil, müfettiş, bölge ve satış şefi olarak 17 yıl çalıştı. Alanında adım adım zirveye tırmandı.
56 yılı geride bıraktığı iş hayatında disiplini ve istikrarı sayesinde parmakla gösterilen Aydın Uçkan, 1980 senesinde girişim pazarlamaya yönelerek, kozmetik sektörüne adım attı. 1984’te liberasyonla birlikte Türkiye’ye Vichy ve Hermes kozmetiklerini ithal ederek pazarlama ve dağıtımını gerçekleştirdi. 1988 yılında ise Sebamed’i Türkiye’ye getirdi ve 27 yıllık Sebamed’in 90 ülke içerisinde en fazla adet satışı yaptığı ülke de Türkiye oldu. Uluslararası markaları Türkiye’ye getiren ve Türk tüketiciyle tanıştıran Uçkan, kozmetik sektörünün Türkiye’de gelişimine de önderlik eden işler ve yatırımlar gerçekleştirdi. Kalite ve müşteri memnuniyeti konusunda oluşturduğu standartlarla da başarıları birçok kurum ve kuruluş tarafından ödüllerle taçlandırıldı.
“Gençlere tavsiyem, topluma duyarlı bir şekilde hareket etmeleri, toplumsal sorunlar ve toplumsal ihtiyaçlara önem göstermeleri ve sosyal sorumluluk projelerinde yer almalarıdır.”