Fransa’nın Venedik’i ‘Annecy’

Fransa’nın Savoie bölgesindeki tatil cenneti Annecy, Cezanne tablolarına geçen berrak gölü, labirent gibi kanalları, minik köprüleri, çiçekli sokaklarıyla adeta Fransa’nın Venedik’i. Üstelik Alpler’in muhteşem doğası konuklara yelkenden sörfe, golften yamaç paraşütüne, raftingten trekkinge kadar tüm doğa sporlarını yapma imkanı sunuyor.

 

“Bir sabah bir şehre girerken” diye başlayan öyküleri öyle çok severim ki. Tıpkı o öykülerdeki gibi, bir yaz sabahı giriyorum Annecy’ye. Su kenarındaki otele doğru girerken şehrin gençleri neşeyle yanımızdan geçiyor, yaşlı bir kadın sudaki ördekleri besliyor, genç bir anne minik oğluyla fırından ekmek alıyor ve bir adam köpeğini gezdiriyor. Suya eğilmiş salkım söğütler ise huzurun ve dinginliğin sembolü gibi gelen geçene gülümsüyor.

Uçan Kaz Masalı

Annecy, Fransa’nın güneyinde, Savoie bölgesinin başkenti konumunda olan, içinden şırıl şırıl suların aktığı, her pencereden çiçeklerin fışkırdığı, kocaman bir dağ gölünün kıyısına kurulmuş olduğu için yemyeşil parklarla çevrilmiş, rüya gibi bir şehir. Otelden çıktığım gibi küçük ve sevimli bir Avrupa şehrinin tam kalbine düşüyorum. Labirent gibi dar sokaklarda sıra sıra dükkanlar; peynirciler, şarapçılar, şarküteriler, çikolatacılar ve romantik, küçük lokantalar.… Kiminde beyaz örtüler, dantel perdeler, kiminde rustik masalar, kırmızı pötikare örtüler…

Küçücük tahta köprülerden geçip, avlu gibi sokaklarda buluyorum kendimi. Çiçekli rıhtımı arkada bırakıp, şırıltılı derenin peşine takılıyorum ama nafile; kâh küçük bir kilisenin altında kayboluyor kah sarmaşıklarla kaplı bir evin altından yeniden akmaya başlıyor. Hangi güzelliğe bakacağımı şaşırmış bir halde yürürken, bu kez karşıma, suyun ortasına kurulmuş kocaman bir şato çıkıyor. Kocaman demirli kapısı, kuleleri, kafesli pencereleriyle tam bir Orta Çağ şatosu. Palais De I’Ille adındaki bu şato, Orta Çağ’da hapishane olarak kullanılmış. Şimdi ise Fransa’nın en çok fotoğrafı çekilen müzesi unvanını taşıyor.

Çiçekli köprüye yaslanıp suda balık avlayan ördekleri ve kuğuları izliyorum. Ve derken, bembeyaz bir kuğu kanatlarını çırpa çırpa gelip tam başımın üstünden havalanıp uçuyor. Kendimi bir yaz rüyasının içinde sanıyorum. Geceleri ise ışıklandırılan bu müze şato, etrafındaki küçük lokantaları, manzara seyretme bankları ve karşısındaki küçük ışıklı meydanı ile çok romantik. Labirent gibi kanalları geçip, geniş caddelere doğru çıkınca, şehir yeni, modern ve genç yüzünü göstermeye başlıyor. Ünlü markaların yanı sıra kayaktan yelkene doğa sporları yapanlar için tasarlanmış özel butikler göze çarpıyor. Hepsi de birbirinden şık ve kaliteli.

Gölde Yaz Tatili

Şehrin nimetlerini arkada bırakıp kendimi Annecy Gölü’nün kıyısına ve doğanın koynuna bırakıyorum. Savoie Alpleri’nin eteğindeki gölün etrafı yalnızca park ve bahçelerle değil, tarihi şatolar, Michelin yıldızlı restoranlar ve yazları sayfiye merkezine dönüşen şirin kasabalarla çevrili.

Öyle temiz ki gölün suları, insan şaşkınlığa düşüyor. Bu sebeple de şehir, yüzücülerin ve balıkçıların en gözde yeri. Her yıl binlerce balıkçı, sırf bu zevki yaşamak için tatillerini burada geçiriyorlarmış. Üstelik Annecy Gölü, en değerli tatlı su balıklarını barındırıyormuş. Annecy’ye gittiğinizde mutlaka bir balık lokantasında kendinize bir lezzet şöleni sunarsınız değil mi?

Savoei, Fransa’nın gastronomisiyle ünlü bölgesi. Peynir fondüler, keçi peynirli salatalar, birbirinden lezzetli etler ve nefis şaraplar aklınızı başınızdan alacak. Tüm dünyada lezzet sihirbazı, otların ve tatların simyacısı olarak anılan ünlü Fransız aşçı Marc Veyrat’ın da Annecy’ye çok yakın olan Veyrier du Lac’da çok sevimli bir lokantası var. Şehrin civarındaki kasabaları ve doğal güzellikleri keşfe çıktığınız bir gün, öğle yemeğinizi Aurberge de L’Eridan adlı bu lokantada, bir lezzet şölenine dönüştürebilirsiniz.

Aslında Annyce’de yapılacak en doğru şey, bir araba kiralayarak, gölün çevresindeki küçük köylerin ve kasabaların doğal güzelliklerini keşfe çıkmak. Ben de öyle yapıyorum zaten. Gölün etrafındaki küçük kasabalardan geçiyorum. Çan kuleli meydanlarda küçük kafeler, şirin göl evleri, uçsuz bucaksız çayırlar, otlayan inekler ve karşımızda Alplerin göz alıcı yeşilliği… Manthon Saint Bernard şatosunu gezmek, Orta Çağ’dan gizem dolu saatler çalmış gibi bir his uyandırıyor. Forclaz Boğazı’nda treking yapan gruba katılıp saatlerce yürüyüş yapmak istiyorum. Yemyeşil çayırlarda hoplaya zıplaya oynaşan yavru kuzucukları sevmek için ölüyorum. Hele gökyüzünde kartallar gibi süzülen yamaç paraşütçülerinin renkli dansıyla karşılaşmak, resmen aklımı başımdan alıyor.

Sanatçıların İlham Perisi

Göl kenarındaki sayfiye kasabası Talloires’in sahilinde dolaşırken “cennet burası olmalı” d

iye geçiriyorum içimden. Gölün üstü yelken, sörf, kano, su kayağı yapan tatilcilerle dolup taşmış. Göl evleri, şahane birer butik otele dönüştürülmüş. Kocaman çınarın altındaki banka oturuyor, günün güzelliğini izliyorum. Karşımda efsanevi Duingt Şatosu. Bu kez bir Cezanne tablosu içindeyim. Kimler etkilenmemiş ki bu gölün büyülü güzelliğinden. Jean Jacques Rousseau ve Andre Gide, gördüğü an aşkla bağlanmış bu şehre. Margarite Duras, en güzel romanları Annecy Gölü kenarındaki evinde yazmış.

Annecy, klasik yaz tatili rutininden sıkılanlar için farklı alternatifler sunan gerçek bir tatil cenneti. Burada hem doğayla buluşup kendinizi ruhen ve bedenen yenileyecek hem de yepyeni yerler keşfedeceksiniz. Gizemli Fier Geçidi, asaletiyle meşhur Clermont Şatosu, Seythenex Çağlayanı, Tamie Manastırı, Orta Çağ’dan kalma Alby-sur-Cheran kenti, Seyssell Mağaraları, Çan Müzesi Fonderie Paccard’ın kocaman çanları keşfedeceğiniz güzelliklerden bazıları.

Güneş batmak üzere, dağlar morun tüm tonlarıyla adeta bir rüya hissi uyandırıyor. Gölün üstünde küçük bir tekne, belli ki balıktan dönüyor. Ulvi ağaçların yaprakları arasında cıvıl cıvıl ötüşen serçeler… İnsanın yüreği göl kadar temizleniyor, genişliyor.

Bu muhteşem manzara karşısında, Annecy’ye en kısa zamanda tekrar dönmeye karar veriyorum çünkü bu kent hayatın içinde unuttuğumuz bütün güzellikleri, lezzeti, tarihi, lüksü ve doğanın mucizelerini bir arada sunuyor.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir