Yeni nesil yapay zekâ: Chatgpt

OpenAI tarafından eğitilen büyük bir dil modeli olan ChatGPT, insan dilini anlamaya ve yanıt vermeye odaklanmış ve çok büyük veriler üzerinde eğitilmiş. Bunun sonucu olarak, insan dilini doğal ve konuşmacı gibi kullanabilen bir model oluşmuş. Model, müşterilerin, ihtiyacı olan bilgiye daha hızlı ve doğru bir şekilde ulaşmasını sağlıyor.

Son dönemde adını sıkça duyduğumuz iki yeni kavramdan bahsetmemiz gerekiyor. Bunlardan birisi ChatGPT, diğeri ise Midjourney. İşin görsel tasarım ve yapay zeka ile ilişkilendirilmesi hususuna gelecek ayki köşe yazımızda değineceğiz. Bugünkü gündemimiz, karşılıklı sohbet edebildiğimiz ve bize her türlü sorunun cevabını rasyonel veya bilimsel bir şekilde vermeye çalışan ChatGPT.

ChatGPT, OpenAI tarafından eğitilen bir büyük dil modeli. Bu model, insan dilini anlamaya ve yanıt vermeye odaklanmış ve çok büyük veriler üzerinde eğitilmiş. Bunun sonucu olarak, insan dilini doğal ve konuşmacı gibi kullanabilen bir model oluşmuş. ChatGPT, diğer benzer modellere göre daha gelişmiş bir performans gösteriyor ve müşterilerin, ihtiyacı olan bilgiye daha hızlı ve doğru bir şekilde ulaşmasını sağlayan bir yazılım olarak karşımıza çıkıyor. Ayrıca kullanıcıların sorularına doğal ve anlaşılabilir bir şekilde yanıt verme yeteneğine sahip. Gelecekte ChatGPT ve benzer modellerin kullanımı daha da yaygınlaşacak ve çok daha fazla alanda kullanılacak. Örneğin, müşteri hizmetleri, finansal danışmanlık, sağlık danışmanlığı gibi alanlarda kullanılabilir. Aynı zamanda, bu modeller konuşma tabanlı sesli asistanlar veya mobil uygulamalar gibi cihazlar tarafından da kullanılabilir. Bununla birlikte, ChatGPT ve benzer modellerin geleceği hakkında endişeler de var. Örneğin, bu modellerin yanıltıcı veya yanlış bilgi vermesi ihtimali bulunmakta. Ayrıca bu modellerin, insanların yerine düşünmesi veya kararlar alabilmesi durumu bir endişe kaynağı. Sonuç olarak, ChatGPT ve benzer modellerin geleceği hakkındaki potansiyel, endişeler ve fırsatlar birçok faktör tarafından belirlenecek. Ancak bu modellerin teknolojik gelişmelere ve insanların ihtiyacına göre değişebileceği çok açık. Bu nedenle, bu modellerin geleceği hakkında kesin bir yargıya varmak zor.

YAPAY ZEKANIN GÖLGESİNDE İNSAN HAYATI

Bilindiği üzere yapay zeka (AI), bilgisayarların doğal insan davranışları ve yeteneklerini taklit etmelerine olanak tanıyan bir teknolojidir. Yapay zeka, veri analitik, makine öğrenmesi, sözcük anlamı, görsel ve sesli analiz gibi alanlarda kullanılır. Yapay zeka sistemleri, verilerden ve deneyimlerden öğrenerek, kendilerine verilen görevleri veya problemleri çözme kabiliyetine sahip olurlar. Yapay zekanın amacı, insanlar gibi düşünebilen ve öğrenen bilgisayarlar oluşturmaktır. Bu teknolojinin bazı potansiyel tehlikelerini şu şekilde özetleyebiliriz:

İşsizlik: Yapay zeka sistemlerinin insanların yapabildiği işleri daha hızlı ve verimli bir şekilde yapması, insanların işlerini kaybetmelerine neden olabilir.

Yanıltıcı veya yanlış bilgi: Yapay zeka sistemleri veriler üzerinde çalışır ve veriler yanlış olduğunda yanıltıcı veya yanlış sonuçlar verebilir.

Bireysel gizlilik ve güvenlik: AI sistemleri tarafından toplanan ve depolanan veriler, bireysel gizlilik ve güvenlik açısından endişe kaynağı olabilir.

Kontrolsüz büyüme: AI sistemlerinin belirsizliği, kontrolsüz büyümeye neden olabilir ve insanların kontrolünü kaybetmelerine sebep olabilir.

Sosyal adaletsizlik: AI sistemlerinin eğitildiği verilerin eşitsizliği, sosyal adaletsizliklerin artmasına neden olabilir.

Bu tehlikeler, yapay zeka teknolojisinin gelişmesi ve kullanımının dikkatli bir şekilde yönetilmesi gerektiğini göstermektedir. Yapay zeka teknolojisi, insanların hayatını kolaylaştırırken, aynı zamanda olumsuz etkileyebilecek potansiyel tehlikeleri de barındırabilir. Bu nedenle, yapay zeka teknolojisi hakkında daha fazla araştırma yapılması ve bu tehlikelerin önlenebilmesi için adımlar atılması gerekmektedir.

TEKNOLOJİ TEHDİDİ

Teknolojinin birçok faydası olmasına rağmen, aynı zamanda bazı tehlikelere de sebep olabilir. Teknolojik sistemlerin ve ağların hack’lenmesi, verilerin çalınması veya yanlış kullanılması gibi gizlilik ve güvenlik tehlikeleri bulunabilir. Teknolojik araçların fazla kullanımı, insanlar arasındaki iletişimi azaltabilir ve sosyal izolasyona sebep olabilir. Bilgisayar ve cep telefonları gibi teknolojik araçların fazla kullanımı, göz yorgunluğu, bel ve omuz ağrıları gibi fiziksel sağlık sorunlarına neden olabilir. Ayrıca teknolojik araçların fazla kullanımı, insanların kültürel etkinliklere katılma oranını azaltabilir ve kültürel zenginliğin kaybına sebep olabilir.  

ChatGPT, OpenAI tarafından eğitilen bir dil modelidir ve insanlar tarafından kontrol edilir. Bu tip yazılımlar tehlikeli bir potansiyel taşımaz ve sorulan sorulara cevap vermek için tasarlanmıştır. Ancak her teknolojinin yanlış kullanılması sonucu ortaya çıkabilecek olumsuz sonuçlar bulunabilir. Bu nedenle, yapay zeka ve dil modellerinin güvenli ve etik değerlere uygun bir şekilde kullanılması önemlidir. Türkiye’de yapay zeka alanında bazı girişimci firmalar bulunmaktadır ancak ChatGPT tarzı karmaşık bir dil modellemesi başarımı henüz gerçekleşmemiştir. Türkiye’deki yazılım sektörü, birçok farklı alanda hizmet vermektedir ancak finans, sağlık, e-ticaret, enerji ve eğitim gibi sektörlerle özellikle bağlantılıdır. Türkiye’deki yazılım şirketleri, yerli ve yabancı müşterilere hizmet vermekte ve büyük müşterilere yazılım geliştirme hizmeti sunmaktadır. Ayrıca Türkiye’deki yazılım eğitim programları ve araştırma projeleri de yazılım sektörünün büyümesine katkıda bulunmaktadır. Ülkedeki genç nüfus, yüksek eğitimli işgücü ve güçlü ekonomik potansiyel, Türkiye’nin, yazılım sektörü için cazip bir yatırım ortamı sunmasına yardımcı olmaktadır. Yapay zeka uygulamalarının sektörel bazda yazılımlara entegrasyonu ülkemiz açısından çok kritik bir eşiktir. Dünyada önemli dil modellemesi yapan firmalara bakıldığında OpenAI, Google, Amazon Web Services ve Microsoft gibi küresel firmaların listenin tepesinde olduğunu görüyoruz. En azından ilk 10 sıraya bir Türk firması dahil olmadıkça, bu yarıştan hep uzak kalacağız. Bu sebeple önemli bir atılım gerçekleştirmemiz ve bu teknolojiler üzerinden yenilikçi yazılımlar, modeller ve patentler üretmeliyiz.

1900’lü yılların başında ütopik veya distopik konular içeren bilimkurgu kitapları çok popülerdi. Hepsinin odak noktası bir gün dünyayı yönetecek makineler üzerine kuruluydu. Fiziksel olarak bu makinelerin üretilmesi için tarih çok yakın. Ancak bu makinelere yüklenecek yapay zeka şimdiden hazır. Bir gün gelip de dünyayı insanlardan kurtarma kararı alması gerektiğinde, yapay zekayı suçlayabilecek miyiz?

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir