Mükemmeliyetçi misiniz, mükemmelleştiremediklerimizden misiniz?

Araştırmalar, mükemmeliyetçi eğilimlerin depresyon, kaygı ve stres gibi sorunları tetiklediğini gösteriyor. Özeleştiri yapmak sizi geliştirebilir ancak bu belirtiler sonrasında özeleştiriyi daha da kötüleştirerek sıkıntılı bir döngüye yol açıyor, depresif belirtilere neden olabiliyor. Aslında bir halk sağlığı sorunu olmaya doğru giden bir konudan bahsediyoruz.

1998’de kurumsal iş hayatına başladığımda, iş görüşmeleri için verilen tüyolardan birini hatırladım, bu yazıyı hazırlarken. Görüşme yaptığınız kişi kendinizde hoşunuza gitmeyen bir yönünüz olup olmadığını sorulduğunda -ki hep sorulurdu- “biraz mükemmeliyetçi olabilirim” diye cevap vermek adettendi. Bu, “işimi iyi yaparım, titiz ve dikkatliyimdir, yüksek hedefler koyarım” vb. cümlelerin toplamı gibi algılanırdı. Aslında olumsuz değil de işte, anladınız siz…

Bazıları -eskiden ben de- bunun sağlıklı bir motivasyon kaynağı olduğunu düşünüyor ama durum öyle değil. Mükemmeliyetçilik, hayatı başarılar veya görünüşler konusunda bitmeyen karneye dönüştüren bir tutum. Mükemmeliyetçilik olumsuz bir şey çünkü yaşamınızdan mutlu/memnun olmanızı engelliyor. Depresyon, kaygı ya da yeme bozukluğuna kadar birçok sorunun kökenine baktığımızda mükemmeliyetçilikle karşılaşabiliyoruz.

Aşırı mükemmeliyetçiliği bu kadar toksik yapan şey, mükemmeli hedeflemek değil. Doğada her şey mükemmel bir işleyiş içindedir. Mükemmeliyetçilikteki sorun, hedefin bir an önce ve hiç çabasız gerçekleşmesi gerektiğine inanılmasıdır. Ve bir mükemmeliyetçi, çıkan sonuçta mutlaka bir hata bulacağı için asla hedefe ulaşamıyor, elde ettiği sonucun başarısını hissedemiyor.

HANGİ SORUNLARA YOL AÇIYOR?

 Başarma arzusu sağlıklıdır. Ancak her zaman mükemmel olmaya yönelik irrasyonel bir istek, sorunlara neden olabilir. Mükemmeliyetçi eğilimler, bir dizi klinik sorunla ilişkilendiriliyor: Depresyon ve kaygı (çocuklarda bile), kendine zarar verme, sosyal kaygı bozukluğu ve agorafobi, obsesif-kompulsif bozukluk, aşırı yeme, anoreksiya, bulimia ve diğer yeme bozuklukları, post-travmatik stres bozukluğu, kronik yorgunluk sendromu, uykusuzluk, istifçilik, hazımsızlık, kronik baş ağrıları gibi.

Aşağıdaki durumlarda mükemmeliyetçilik yaşıyor olabilirsiniz:

  • Denediğiniz her şeyde başarısız olduğunuzu hissettiğinizde, kendinizden ve yeteneklerinizden şüphe etmeye başladığınızda
  • Her şeyin sizin kontrolünüzde olmasını istediğinizde
  • Düzenli olarak ertelediğinizde, mükemmel bir şekilde tamamlayamayacağınızdan korktuğunuz için bir göreve başlamakta direndiğinizde
  • Rahatlamakta zorlanıp düşüncelerinizi ve duygularınızı paylaşmada zorluk yaşadığınızda
  • Kişisel ve profesyonel ilişkilerinizde fazla kontrollü olduğunuzda
  • Kurallara, listelere ve işe takıntılı hale geldiğinizde veya dönüşümlü olarak aşırı derecede kayıtsız olduğunuzda

Mükemmeliyetçilik, başarısızlıktan kaçınma isteği veya sert yargılar gibi içsel baskılar tarafından yönlendirilir. Sosyal bir bileşen de etkili olabilir çünkü mükemmeliyetçi eğilimler, cinsiyet veya kültürden bağımsız olarak son 30 yılda gençler arasında önemli ölçüde arttı. Sosyal medyanın yaygın varlığı ve ortaya çıkardığı zararlı sosyal karşılaştırmaların yanı sıra daha fazla akademik ve profesyonel rekabetin de bu sonuçta rol oynadığı düşünülüyor.

NELERLE İLİŞKİLİ?

 Mükemmellik elbette bir soyutlama, mümkün olmayan bir beklentidir. Mükemmellik çabası ileri götürüldüğünde erteleme, zorluklardan kaçınma eğilimi, katı bir şekilde ya hep ya hiç düşüncesi, toksik karşılaştırmalar ve yaratıcılık eksikliği gibi olumsuz sonuçlara yol açabilir. Uyumsuz mükemmeliyetçilik genellikle başarısızlık korkusu, değersizlik duyguları, düşük benlik saygısı ve olumsuz çocukluk deneyimleri tarafından yönlendirilir.

Dünya Sağlık Örgütü’nün araştırmalarına göre rekor sayıda genç bu konuda sorun yaşıyor. Depresyon, anksiyete ve intihar düşüncesi 10 yıl öncesine göre şimdi daha yaygın. Araştırmalar, mükemmeliyetçi eğilimlerin depresyon, kaygı ve stres gibi sorunları tetiklediğini gösteriyor. Özeleştiri yapmak sizi geliştirebilir ancak bu belirtiler daha sonra özeleştiriyi daha da kötüleştirerek sıkıntılı bir döngüye yol açıyor, depresif belirtilere neden olabiliyor. Aslında bir halk sağlığı sorunu olmaya doğru giden bir konudan bahsediyoruz.

Mükemmeliyetçiliğin yükselişi, her neslin daha başarılı hale geldiği anlamına gelmiyor. Bu, daha da hastalandığımız, daha çok üzüldüğümüz ve hatta kendi potansiyelimizi engellediğimiz anlamına geliyor.

Mükemmeliyetçilik, dünyada ilerlemenin kendi kendini baltalamasına neden olur. Dayanılmaz bir ironi üzerine inşa edilmiştir: Hata yapmak ve hatalı olduğunu kabul etmek; büyümenin, öğrenmenin ve insan olmanın gereğidir. Ayrıca kariyerinizde, ilişkilerinizde ve genel olarak yaşamınızda daha iyi olmanızı sağlar. Ne pahasına olursa olsun, hatalardan kaçınan bir mükemmeliyetçi, kendi hedeflerine ulaşmasını zorlaştırabilir.

 NE YAPABİLİRİZ? 

  • Gerçekçi hedefler belirlemek (SMART)
  • Görevleri küçük adımlara bölmek
  • Herkesin (sizin bile) hata yapabileceğini düşünmek
  • Hataların çoğu öğrenme fırsatı sunar, bunu hatırlamak
  • Olası sonuçlar hakkında gerçekçi kalarak, başarısızlık korkumuzla yüzleşmek

İhtiyacınız olduğunda yardım istemek önemlidir. Mükemmeliyetçilik, dolu ve mutlu bir hayat yaşamanıza engel oluyorsa, bir ruh sağlığı uzmanıyla konuşun. Terapi, özellikle bilişsel-davranışçı terapi, hedefleriniz ve başarılarınız hakkında yeni düşünme yolları öğrenmenize yardımcı olabilir. Bir terapist, kabullenme ihtiyacınızı karşılamanızı veya olumsuz geri bildirimlere verdiğiniz tepkileri azaltmanız konusunda yol almanızı sağlayabilir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir