‘’İklim Değişikliği Güvenilir Gıdaya Ulaşımı Olumsuz Etkiliyor’’

Gıda Güvenliği Derneği (GGD) Başkanı Ayça Özden,16 Ekim ‘’Dünya Gıda Günü’’ kapsamında basın mensuplarına açıklamalarda bulundu. Özden,  yaptığı açıklamada dünyada ve Türkiye’de gıda üretim ve güvenliğini etkileyen birçok faktör olduğunu ifade etti.

 

Son yıllarda yaşanan nüfus artışı, iklim değişikliği, değişen tüketim alışkanlıkları, dünya genelinde yaşanan çatışma ve ekonomik dalgalanmalar, gıda fiyatlarındaki artış ve su kaynaklarındaki kısıtlılık gibi pek çok faktörün, gıda üretim ve tedarik sürecini etkilediğini belirterek uygun fiyatlı güvenilir gıdaya erişimin oldukça zorlaştığını söyledi.

 

Dünyada üretilen mevcut gıdanın var olan nüfusu beslemekte yetersiz kaldığına dikkat çeken Özden, “Bu konudaki sorunlar ele alınırken bölgeler arasındaki sosyo-ekonomik farklar, tarımsal üretimle ilgili yanlış politikalar, gıda kayıpları ve israfı ile iklim değişikliği de göz önünde bulundurulmalıdır. FAO verilerine göre, 2021’de 931 milyon ton gıda israf edildi. Bu, küresel gıda üretiminin yüzde 17’sinin israf edildiği anlamına gelmektedir.” İfadelerini kullanarak israf ve iklim değişikliği başlıklarına dikkat çekti.

‘’ GÜVENİLİR GIDA İÇİN BÜTÜNSEL YAKLAŞIM GEREKİYOR’’

Türkiye’de gıdaların sağlıklı şekilde üretimi ve tüketiciye ulaştırılması konusundaki önlemlere değinen Özden, “Bakanlık tarafından 2000’li yıllarda Avrupa Birliğine (AB) uyum süreci çalışmaları, 5996 sayılı Veteriner Hizmetleri, Bitki Sağlığı, Gıda ve Yem Kanunu’nun yanında gıda kontrolleri ile ilgili pek çok yönetmelik ve tebliğ hayata geçirildi. Böylece gıda kontrolleri için gerekli yasal zemin güçlendi.” İfadelerini kullanarak gerekli çalışmaların Tarım ve Orman Bakanlığınca yürütüldüğünü belirtti.

 

Çevre kirliliği ve iklim değişikliğinin güvenilir gıdaya ulaşım noktasındaki önemine dikkat çeken Özden, sadece gıdayı yeterli ve güvenli üretmeyi hedefleyerek çevreye ve iklime olan etkilerine bakılmazsa, gıda üretiminde yeterli ve güvenli üretim gerçekleştirilemeyeceğini söyleyerek, gıda güvenliği çalışmalarında çevre gerekliliklerine uygun, daha multidisipliner ve bütünsel yaklaşım gerektiğini vurguladı.

 

‘’KÜÇÜK ÜRETİCİLER KOOPERATİFLEŞMELİ’’

Ayça Özden, gıda güvenliğinin sağlanmasında yaşanan temel sorunlara ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Bazı küçük işletmelerde, uzman personel istihdamı ile gıda güvenliği standartlarında üretim yapmanın ve buna kaynak ayırmanın zor olabildiğine değinen Özden, ‘’ Özellikle tarımsal üretimde arazilerin yıllardır miras yoluyla bölünmesi buradaki sorunun temelini oluşturuyor. Küçük arazilerde ve çiftliklerde verimli ve rekabetçi üretim yapmak çok zor. Bazı küçük işletmeler ayakta kalmakta bile zorluk çekerken, gıda güvenliğine yatırım yapmaları pek mümkün olamıyor. Ülkemizde küçük üreticiler daha fazla birleşmeli veya kooperatifleşmelidir. Bu konuda devlet destekleri ve denetimler de artırılmalıdır.” İfadelerini kullandı.

 

Özden, iklim değişikliğinin etkilerini azaltarak tarımsal üretimin artırılması ve çeşitlendirilmesi, tarım ilaçlarının kurallar dahilinde kullanılması, ürün kayıplarını azaltmak ve elde edilen gıdaların güvenliğini sağlamak için izleme programları ile iyi tarım ve hayvancılık uygulamalarının çoğaltılması gerektiğini vurguladı.

 

Güvenli gıdaya ulaşmada dernek olarak yürüttükleri çalışmalara değinen Özden, doğru bilgiye ulaşılmasına katkı sağlamak amacıyla yakın zamanda “Avrupa Birliği Gıda ve Yem İçin Hızlı Uyarı Sistemi (RASFF) 2022 Bildirimlerinin Türkiye Açısından Değerlendirilmesi Raporu”nu yayımladıklarını belirtti.

 

Özden, rapora göre Türkiye’nin, 2022’de kendisi hakkında en fazla bildirim yapılan ülke olduğunu söyleyerek, “En büyük yüzdeye sahip bildirimler sırasıyla pestisit (tarım ilacı) kalıntısı ve mikotoksinler oldu. Pestisit bildirimlerinde 2022’de bir önceki yıla göre bir düşüş olmakla birlikte mikotoksinlerde bir artış gözlemlenmektedir.” İfadelerini kullandı.

 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir