Sağlık turizminin Türkiye adına dev bir ekonomi olduğuna vurgu yapan Meri İstiroti, bir zamanlar “ucuz hizmet” alma anlayışı çerçevesinde hasta çeken Türkiye’nin bugün teknolojik donanımlı hastaneleri, uzman hekim kadrosu, konaklama kalitesi ve tedavi öncesi ve sonrası hizmet anlayışı sayesinde dünyanın önde gelen sağlık destinasyonlarından birine dönüştüğünün altını çizdi.
10 yıldır Liv Hospital Grup’un koordinatörü olarak hem grubun hem de Türkiye sağlık sektörünün gelişim sürecinde yer alan öncü isimlerden biri olan Meri İstiroti, Liv Hospital’ın ve Türkiye sağlık endüstrisinin mevcut durumunu değerlendirdi. Türkiye sağlık sektörüne getirdiği yenilikler ve ilklerle Liv Hospital’in sektör adına rol model olduğu çalışmaları aktaran İstiroti, Türkiye’nin son yıllardaki başarısının ise örnek teşkil ettiğinin altını çizdi.
Sağlık turizminde başarıyı sağlayan etmenler neler? Sağlık turizminde Türkiye neden bir tercih nedeni oluyor? Burada ne gibi teknik ve sosyal faktörler öne çıkıyor?
Sağlık turizmi ülkemize ciddi gelir sağlayan dev bir ekonomi. Türkiye, dünyada parmakla gösterilecek teknolojik donanımlı hastane ve doktorları ile özellikli birçok tedavi ve ameliyata imza atıyor. Türk sağlık turizmi dünyanın farklı yerlerinden gelen pek çok insanın derdine derman oluyor ve her geçen gün daha da yükseliyor. 2005’lerde turistlerin ülkemizi seçmelerindeki ana neden daha ucuza hizmet alabilmeleriydi. Ancak sonrasında bu durum yerini daha nitelikli hizmet almaya bıraktı. Yani daha iyi ortamlarda daha iyi bir hizmet anlayışı ile iyi ve başarılı tıbbi sonuçları deneyimlemeye başladılar.
Bundan yıllar önce yalnızca efektif tedaviler sunan hastaneler/kurumlar başarılı olarak nitelendirilirken artık uluslararası arenada tıbbi başarıların yanında kurumlardaki hastalara yönelik misafir hizmetlerinin kalitesi, kurumdaki hekimlerin iletişim performansları, “hasta merkezli” hizmet vizyonunun ne derecede yansıtıldığı gibi konular da değerlendirme kriterleri arasına girdi. Özellikle hastanelerin konumları ve ülkedeki turistik aktivitelerin çeşitliliği de hasta memnuniyeti açısından önemli bir rol oynuyor.
Sağlık turizminde ülke olarak en güçlü olduğumuz nokta deneyimli ve son derece uzman hekim kadrosu ile güncel teknolojiyi birleştirerek tanı ve tedavi hizmetlerini verebilmemiz. Ayrıca yüksek riskli tedavilerdeki gücümüzü ortaya koyacak robotik cerrahi, kanser tedavileri, ileri düzey beyin cerrahileri, kök hücre uygulamaları gibi özellikli alanlarda son derece başarılı sonuçlarımızın olması. Hasta hizmetlerinin son derece profesyonelce verilmesi, misafirperver ve konforlu bir otelcilik anlayışı, güncel teknoloji, turistik anlamda çok zengin bir kültür ile coğrafyaya sahip olmamız da önemli tercih nedenlerimiz arasında yer alıyor.
Liv Hospital’da ileri düzey birçok uygulama son teknoloji ve tecrübeli uzman hekimleri tarafından yapılıyor. Ülkemizde ilk kez bir hastane içinde GMP standartlarında kurulan kişiye özel “Rejeneratif Tıp Kök Hücre Üretim ve Uygulama Merkezi” ile kozmetik dermatoloji-estetikten ortopediye, geçmeyen yaralardan yanık tedavisine kadar her türlü tedavi yapılıyor. Robotik cerrahi altyapısı ve ameliyathane süitleri ile en komplike kanser cerrahileri uygulanıyor. Robotik diz ve kalça protezi yapılıyor. Kozmetik dermatoloji ve estetik uygulamalar son teknoloji ile kişiye özel olarak ele alınıyor. Kanser konusunda uzman bir ekip ve teknoloji barındıran bir hastane olduğumuz için bu yönde yatırımlarımız bütün hızıyla devam ediyor. Dört boyutlu gerçek zamanlı radyoterapi yatırımı olan MR Linac ile kanser hastalığında gerçekten çığır açan büyük bir teknolojimiz bulunuyor.
Liv Hospital Türkiye’nin sağlık turizmi içinde nasıl bir konumlanmaya ve rol modelliğe sahip?
Liv Hospital hem Türkiye’de hem de yedinci şubemiz olan Liv Bona Dea Hospital ile dünyada büyüyerek yoluna devam ediyor. İleri düzey birçok uygulama son teknoloji ve tecrübeli uzman hekimleri tarafından yapılıyor.
Deneyimli hekim kadromuz, özellikli ve takım çalışması gerektiren zorlu cerrahileri dahi başarı ile uyguluyor. 10 yıldır temsil ettiğim Liv Hospital’ın açıldığı günden bu yana “Center of Excellence” akreditasyonlarına sahip olması, düzenli olarak faaliyet raporlarını partnerlerine ulaştırması, iş ortaklarımızın bir kuruma bakış açısını nasıl değiştirdiğini gözlemledim. Ekonomi Bakanlığı tarafından bir Turquality markası olarak kabul edilmemiz uluslararası alanda bizlere çok büyük sorumluluk yüklüyor. Elimizden gelenin en iyisini yapmaya, ülkemizi ve markamızı en iyi şekilde temsil etmeye gayret ediyoruz. Liv Hospital’ın ziyaretçilerinin ne kadarını yurt dışı ziyaretçileri oluşturuyor? Yurt dışından gelen hastalarınıza yönelik ne gibi ayrıcalıklar sunuyorsunuz? Liv Hospital şimdiye kadar 35 ülkeden yoğunluklu olmak üzere 182 ülkeden hasta aldı. Yakın coğrafya başta olmak üzere Avrupa, Balkanlar, Orta Asya ve Orta Doğu ülkelerinden de pek çok sayıda hasta ağırladı. 25 farklı dili konuşan ve konuştukları dilin vatandaşı olan bir yurt dışı pazarlama ekibimiz bulunuyor. Böylece Liv Hospital misafirleri ülkelerinden yüzlerce kilometre uzakta olsa bile kendini yalnız hissetmiyor. Farklı kültürlerin ihtiyaçlarını bilmek, hassasiyetlerine göre davranmak apayrı bir dikkat ve meziyet gerektiriyor. Hekimler ve altyapı hakkında güven oluşturuyor ve yurt dışı yetkilileri ülkeye adım attığı andan itibaren havaalanından, havaalanına geri dönene kadar Liv Hospital Ailesi’nin üyesi oluveriyorlar. Ayrıca Liv Hospital yurt dışından gelen misafirlerini, Demir Sağlık tarafından geliştirilen Sağlık Turizmi Güvence Sigortası ile teminat altına alıyor. Poliçe kapsamında hastaların geçireceği operasyon sonrası oluşabilecek tıbbi literatürde tanımlı komplikasyonların tedavisi için gerekli masraflar karşılanıyor. Sektörde bir ilk olma özelliği taşıyan bu poliçe, aslında hastalarımıza verdiğimiz hizmete olan tam güvenimizin de bir göstergesi. Poliçe kapsamında yatarak tedavinin yanı sıra uçak bileti ve konaklama masrafları teminatı da sunuluyor. Mayıs ayında e-sağlık alanında önemli bir projeyi hayata geçirdiniz. Öncelikle Healthverse hastalara ne gibi faydalar sunacak? İlk kez Liv Hospital’da Türk Telekom ve Healthverse PanoramicWEB iş birliği ile tele sağlık alanında öncü teknolojiye sahip bir dijital platform hizmete açıldı. Healthverse PanoramicWEB platformu sayesinde hastalar, dünyanın herhangi bir yerinden hasta danışmanı rehberliğinde hastaneyi 360 derece gezebiliyor, doktoruyla görüşerek yapılacak tedavi ile ilgili bilgi sahibi olabiliyor. Bu sayede hastalarımız hem onları en iyi şekilde anladığımızı veyurt dışı pazarlama ekibimiz bulunuyor. Böylece Liv Hospital misafirleri ülkelerinden yüzlerce kilometre uzakta olsa bile kendini yalnız hissetmiyor. Farklı kültürlerin ihtiyaçlarını bilmek, hassasiyetlerine göre davranmak apayrı bir dikkat ve meziyet gerektiriyor. Hekimler ve altyapı hakkında güven oluşturuyor ve yurt dışı yetkilileri ülkeye adım attığı andan itibaren havaalanından, havaalanına geri dönene kadar Liv Hospital Ailesi’nin üyesi oluveriyorlar. Ayrıca Liv Hospital yurt dışından gelen misafirlerini, Demir Sağlık tarafından geliştirilen Sağlık Turizmi Güvence Sigortası ile teminat altına alıyor. Poliçe kapsamında hastaların geçireceği operasyon sonrası oluşabilecek tıbbi literatürde tanımlı komplikasyonların tedavisi için gerekli masraflar karşılanıyor. Sektörde bir ilk olma özelliği taşıyan bu poliçe, aslında hastalarımıza verdiğimiz hizmete olan tam güvenimizin de bir göstergesi. Poliçe kapsamında yatarak tedavinin yanı sıra uçak bileti ve konaklama masrafları teminatı da sunuluyor.
Mayıs ayında e-sağlık alanında önemli bir projeyi hayata geçirdiniz. Öncelikle Healthverse hastalara ne gibi faydalar sunacak?
İlk kez Liv Hospital’da Türk Telekom ve Healthverse PanoramicWEB iş birliği ile tele sağlık alanında öncü teknolojiye sahip bir dijital platform hizmete açıldı. Healthverse PanoramicWEB platformu sayesinde hastalar, dünyanın herhangi bir yerinden hasta danışmanı rehberliğinde hastaneyi 360 derece gezebiliyor, doktoruyla görüşerek yapılacak tedavi ile ilgili bilgi sahibi olabiliyor. Bu sayede hastalarımız hem onları en iyi şekilde anladığımızı ve geldiklerinde A’dan Z’ye hangi süreçlerin onları beklediğini uluslararası hasta danışmanlarımızdan, doktorlarımızdan birebir deneyimleyerek dinleyip görüyorlar.
Hasta danışmanları, doktorlar ve hastaları dijital bir ortamda çevrim içi olarak bir araya getiren Healthverse PanoramicWEB’de sağlık çalışanları, hastanede olmasalar dahi yazılım sayesinde hastanenin içine dijital olarak klonlanarak, görevlerini yerine getirebiliyor.
Healthverse PanoramicWEB hastaların bize olan güvenini inanılmaz destekledi ve öncelikli tercih sebebi haline getirdi.
Dünya özellikle pandemiden bu yana hızlı bir değişim içinde ve son birkaç yıldır e-tıp önemli bir gündem. Peki, sizce Türkiye teknolojik ve bilimsel gelişmeler ışığında nerede duruyor? Sağlık ve doktorlar nezdindeki başarısı bu iki alanı katalize edebilecek bir altyapıya sahip mi?
Son 20 yılda sağlık sektöründe pek çok dijital hizmet kullanılmaya başlandı. Bunların başında; Hastane Bilgi Yönetim Sistemi (HBYS), E-Nabız (2015), Sağlık-Net, Aile Hekimliği Bilgi Sistemi (AHBS), teletıp, Elektronik Sağlık Kayıtları (ESK), Merkezi Hekim Randevu Sistemi (MHRS), İlaç Takip Sistemi (İTS-2010), e-reçete, Aşı Takip Sistemi gibi uygulamalar geliyor. Dünyayı kasıp kavuran koronavirüsten en çok etkilenen sektörlerin başında sağlık geldi. Karantina ve evde kalma süreci özellikle kronik hastalar ve acil durumlar için hep gündemde olan online tedavi yani “tele tıp” uygulamalarını hızlandırdı. Giyilebilir teknolojiler ile de verilebilen uzaktan sağlık hizmeti, yakın zamanda çok daha ileri gidecek gibi görünüyor. Sağlık Bakanlığı da bu konuyu destekleyen yönetmeliği hızlı bir şekilde hayata geçirdi.
Liv Hospital olarak tele tıp hizmeti verdiğimiz “Liv Hospital App” uygulamasını altı yıldır kullanıyoruz. Tabletler ve akıllı telefonlar için özel olarak geliştirilen aplikasyon hem hekim hem de hasta ihtiyaçlarını tek platformda karşılıyor. Kolay ve hızlı randevu imkanı sunan Liv Hospital aplikasyonu ile laboratuvardaki tahlillerden MR, tomografi, röntgen gibi radyolojik görüntü ve sonuçlarına, tansiyon değerinden kan şekerine, kardiyolojik ve nörolojik tetkiklerden laboratuvar sonuçlarına ve tıbbi raporlara kadar sağlıkla ilgili tüm süreçler önceki sonuçlarla karşılaştırmalı olarak gelişim grafiği içinde telefondan veya tabletten takip edilebiliyor.
Liv Hospital için yılın geri kalanı ve 2024 için ajandada neler var?
Liv Hospital İstanbul’da iki hastane olmak üzere Ankara, Samsun, Gaziantep gibi Türkiye’nin en önemli şehirlerinde, Azerbaycan’daki Liv Bona Dea ile uluslararası alanda yer alıyor. İstinye Üniversitesi ile başarılarını akademik alanda de devam ettiriyor. Önümüzdeki dönemde de var olan kalitedeki hizmetleri daha geniş bir hekim kadrosu ile sürdürmeye ve hizmet sunumu anlamında çıtayı hep yuları doğru zorlamaya devam ederken, sahip olduğumuz hastane yönetim becerimizi çevre ülkelerde ve Türkiye’deki yeni hastanelerde devam ettirmek istiyoruz.
Son olarak, teknolojinin günbegün gelişimi dikkate alındığında, sağlığın geleceğini bugünden nasıl tasvir edersiniz?
Özellikle kronik hastalarda ya da risk altındaki bireylerin uzaktan takip sistemleri güncel hayatımıza girecek. Kalp, tansiyon, şeker, uyku, omurga rahatsızlıkları, kilo ve astım takibi gibi birçok parametre birtakım aplikasyonlar ve ürünlerle takip ediliyor olacak. Böylece hastalar erken tanı alabilecek, bir atak geçirmeden ve de tedavi giderleri artmadan müdahale edilme şansına sahip olacak. Normal bir bireyin günlük kullanımında yer alan mobilyaları ve ev eşyalarına yedirilmiş sistemlerle vücut parametreleri cloud sistemlerinde takip edilip bir anomali olduğunda bireye müdahale edilebilecek. Elektronik aletlerin günlük hayatımıza ve yaşantımıza girmesi kadar normal ve olmazsa olmaz diye bakılacak bir süreçte ilerleyecek. n
“Bir Sağlık Markasının Yolculuğu” Yakında Raflarda
Liv Hospital’ın marka sürecini ve değerli deneyimlerimizi kaleme aldığım “Bir Sağlık Markasının Yolculuğu” isimli yeni kitabım çok yakında raflarda yerini alacak. Kitapta özellikle sektöre yeni girecek olan ya da yer alan her kademeden sağlık çalışanının faydalanabileceği adeta bir ders kitabı niteliğinde olan markalaşmanın ABC’sini anlattım. Liv’in marka olma yolculuğunda hasta ve doktorlarla yaşadığımız başarı hikayeleri de yer alacak. Ayrıca Liv doktorlarıyla hazırladığımız “Doktorum Mutfakta”, “Doktorum Seyahatte” serisinin yeni kitabı da yolda.
“Yaşam sadece iş ortamından ibaret değil”
İş hayatı hem erkeklere hem kadınlara ihtiyaç duyuyor. Profesyonelliğin tanımını erkeklerin ağırlıklı olduğu iş dünyası yapsa da yaşam sadece iş ortamından ibaret değil; aile ilişkileri, bireysel alanlar ve sosyal ihtiyaçlardan da besleniyor. Kadınlar daha detaycı, planlayıcı ve pratik çözüme sahip. Zaman ve hedef odaklılar. Ara bulucu kimlikleri daha fazla. Yaratıcılık ve duygusal zekalarının sorunları çözmeye yardımcı olduğuna inanıyorum. Ama sağlık yöneticisi olmak, 24 saat yaşayan bir organizma ile her an iletişim halinde olabilmeyi kabul etmektir. Kadının tüm ailevi, sosyal ve mesleki zaman planını çok etkin yönetmesi gerekir. Sağlık sektöründe Cumartesi günleri de çalışmak gerekiyor. Bu, hayatın geri kalan sorumluluklarının gerekliliklerini 1 ya da 1,5 güne sığdırabilmek anlamına geliyor. Kadın olarak örnek olmak için çok sistematik ve disiplinli çalışmak gerekiyor. Bu değerlerle üretiyorsanız size cinsiyet özerk baktıklarına inanıyorum.