Dünyada 45 ülkede her gün 80 milyondan fazla insana hizmet veren Sodexo, Innova ile 2024 yılının yiyecek ve içecek trendlerini açıkladı.
Gıda ve içecek endüstrisinin gelecekteki odak noktalarını ve tüketicilerin beklentilerini belirgin bir şekilde ortaya koyan Innova Market Insights’ın raporuna göre önümüzdeki yıl bitki bazlı beslenme daha çok gündemde olacak, sağlıklı ve sürdürülebilir tercihler öne çıkacak. Yerel mutfaklar son dönemde ön plana çıkarken, son 12 ayda insanların yüzde 43’ünün evde yemek yemeyi tercih ettiği görülüyor.
Dünyadaki güncel ve inovatif uygulamaları takip ederek müşteri ihtiyaçları doğrultusunda özel çözümler geliştiren Sodexo, araştırmalar çerçevesinde sürdürülebilirlik, sağlık odaklı beslenme ve kültürel çeşitlilik konularında önemli adımlar atıyor. Sodexo, araştırmada öne çıkan 10 başlığı paylaştı.
1-İçerik önemli
Araştırmaya göre her 3 kişiden birinin aldıkları ürünün içeriğine bakıyor. Buna ek olarak tüketicilerin yüzde 42’si “Protein”in en önemli içerik olduğunu belirtiyor. Yani, protein içeriği ambalajda görünür bir biçimde yerleştirilip vurgulandığında ürünün tercih edilme oranı yükseliyor. Sodexo, bu konuda uzman şef, diyetisyen ve mutfak personelleriyle, dengeli ve sağlıklı menüler oluşturuyor.
2-Doğayı korumak
Sürdürülebilirlik konusunda çalışmak, doğayı ve geleceği korumak için olmazsa olmaz. İş yerlerinde doğayı korumak için fark yaratan eylemlerin sorumluluğunun alınması önemli. Çalışanlara, markaların ya da şirketlerin çevresel/sosyal fayda olarak en çok ne yapmasını istersiniz diye sorulduğunda ilk cevap doğayı korumak oluyor.
Sodexo, çevresel etkisini azaltmak, ortak sürdürülebilirlik hedeflerine katkı sağlamak ve karbon emisyonlarını 2025 yılına kadar yüzde 34 oranında azaltmak için bazı uygulamaları hayata geçiriyor. Bitki bazlı beslenmeyi teşvik etmek, yenilikçi enerji sistemlerine geçiş yapmak ve daha düşük karbonlu tedarik zincirleri oluşturmak gibi uygulamalar ile sürdürülebilirliğe olan katkısını her geçen gün artırıyor.
3-Önlemi önceliklendirme
Tüketicilerin sağlıkla ilgili endişeleri giderek artıyor ve önleyici sağlık ürünlerine olan ilgi de bu endişeler doğrultusunda şekilleniyor. Birçok tüketici, sağlık sorunlarını önceden engellemeye yönelik ürünleri tercih ediyor ve proaktif bir yaklaşım sergiliyor. Bu eğilim, sağlık sektöründe daha fazla dikkat çekerek ürün geliştirme süreçlerini etkiliyor. Bu endişelerin başında kilo yönetimi, kalp sağlığı ve kemik/eklem sağlığı gibi konular geliyor. Bu doğrultuda, sağlık ihtiyaçlarına odaklanarak ürün geliştirme süreçlerini şekillendirmek, tüketicilerin taleplerini karşılamak için önemli bir adım olabilir.
4-Bitki bazlı beslenme
Bitki bazlı beslenme, sağlık açısından faydaları olan, besleyici bir yaklaşım sunuyor. Bitki bazlı beslenme kronik hastalıkların riskini azaltırken çevre dostu bir yapıya da sahip. Daha az su, toprak ve enerji kullanarak sera gazı emisyonlarını azaltır ve böylece çevresel etkiyi en aza indiriyor. Ayrıca, hayvan refahını gözeten etik bir beslenme biçimini de destekliyor. Sodexo, sürdürülebilir beslenmeyi teşvik ederek çeşitlilik sunmayı ve çevresel etkisini azaltmayı amaçlıyor. Menülerinde bitki bazlı beslenmeyi ve sürdürülebilir proteini önceliklendirirken, kamuoyunu bu konuda bilinçlendiriyor.
5-Yerel mutfaklar globale açılıyor
Raporda her 3 kişiden 2’sinin yeni yemekler veya mutfaklar denemeye açık olduğu görülüyor. Tüketicilerin yeni yemekler veya mutfaklar denemeye açık olması, yerel üretimin ve yerel yiyeceklerin küresel anlamda büyük bir potansiyele sahip olduğunu gösteriyor. Bu trende uyum sağlayarak yenilikçi yaklaşımlar benimsenmesi, tüketici ihtiyaçlarına cevap verme konusunda önemli bir adım. Bu şekilde hem kültürel çeşitlilik teşvik ediliyor hem de sağlıklı beslenme alışkanlıkları destekleniyor.
Sodexo, farklı mutfaklardan ve kültürlerden farklı tarifleri besin dengesini koruyarak tüketicilere ulaştırma konusunda önemli bir rol üstleniyor. Hizmet verdiği işletmelerde dünya mutfaklarına özel gün ve menüler çalışarak misafirlerine farklı mutfakların kapılarını açıyor. Bu yaklaşım, tüketicilerin kültürel çeşitliliği keşfetmelerine, yeni lezzetleri denemelerine ve sağlıklı beslenmeyi sürdürmelerine olanak tanıyor.
6-Evlerde sosyalleşme
Ev, değişen yaşam tarzları ve bütçe gerçekleri göz önünde bulundurulduğunda, gelişmiş sosyal etkinlikler için alternatif bir mekân olarak kendini gösteriyor. Son 12 aydaki yemek yeme alışkanlıklarındaki değişiklikler incelendiğinde, insanların yüzde 43’ünün evde yemek yemeyi tercih ettiği, yüzde 18’inin ise dışarıda yemek yemeyi tercih ettiği görülüyor. Bu durum, evin artık sadece bir yaşam alanı olmanın ötesine geçerek, sosyal etkinliklerin gerçekleştirildiği, farklı deneyimlerin paylaşıldığı bir merkez haline geldiğini gösteriyor.
Bu nedenle, işletmelerin ve hizmet sağlayıcıların, evde sosyal etkileşimi, yemek deneyimlerini ve kişisel gelişimi destekleyen çözümler sunma yönünde daha fazla fırsatı değerlendirmeleri gerekebilir. Sodexo, verdiği hizmetlerin yanı sıra sosyal medyada paylaşımını yaptığı yemek tarifleriyle tüketicilerini evlerinde yapabilecekleri farklı lezzetlerle tanıştırıyor.
7-Sağlığa düşkünlük
Dünya çapındaki tüketicilerin büyük bir kısmı, daha sağlıklı gıdalara eğilim gösterirken aynı zamanda keyif veren gıdalara da ilgi göstermeye devam ediyor. Sağlık markalarının bu talepler doğrultusunda hem sağlıklı hem de lezzetli seçenekler sunma konusundaki çabaları oldukça önemli hale geliyor. Bu noktada, markalar daha sağlıklı malzemeler kullanarak, düşük şeker, düşük yağ veya doğal içeriklere odaklanarak ürünlerini geliştirebilir. Sodexo, tüketicilerine karşı sahip olduğu sorumluluğu ve tüketicilerinin isteklerini ciddiyetle dikkate alıyor. Sağlıklı ve aynı zamanda lezzetli ürünlerini dengeli bir biçimde restoranlarında müşterileriyle buluşturuyor.
8-Deniz kaynakları
Günümüzde, deniz kaynakları tarım ve gıda üretimi için önemli bir potansiyele sahip olarak görülüyor. Denizler, algler, deniz yosunları, balık ve diğer su ürünleri gibi kaynaklar, gelecekte gıda tedarik zincirinde önemli bir rol oynaması beklenen çeşitli ve yenilikçi içerikler sunuyor. Sodexo, sorumlu kaynak kullanımını her hizmetinde dikkate alarak, içinde temiz su & sıhhi koşullar ve sudaki yaşam maddelerini barındıran Birleşmiş Milletler’in Sürdürülebilirlik Hedeflerine katkıda bulunuyor.
9-Su bakımından zengin ürünler
Son zamanlarda, su ürünlerinin sağlığa yararlarının keşfedilmesi ve yapılan olumlu değerlendirmeler, bu sektörde güçlü bir ilerleme ve büyüme potansiyeli doğuruyor. Özellikle içecek ve sporcu beslenmesi kategorilerinde sıvı alımıyla ilgili iddiaların artması, su ve su bazlı ürünlerin talebinde artışa neden oluyor. Son üç yılda, içeceklerin ve sporcu beslenmesinin lansmanlarında yüzde 10’luk bir büyüme gözlemlenmiş olması, tüketicilerin bu tür ürünlere olan ilgisinin arttığını ve sağlıklı içeceklerin tercih edildiğini gösteriyor.
10-Ambalajda yer alan karmaşık bilgileri en aza indirmek
Tüketiciler, ürün ambalajlarını ilk baktıklarında karmaşık olmayan marka bilgileriyle karşılaşmayı arzu ediyor. Bu bilgi, ürünün markası, logosu veya açıkça belirtilmiş özellikleri olabilir. Ardından, ürünün raf ömrü hakkında bilgi ve ürünün arkasındaki hikâyeyi anlatan detaylar gibi daha spesifik bilgiler gelebilir. Bununla birlikte, tüketiciler artık sürdürülebilirlikle ilgili bilgilere de büyük bir ilgi gösterebiliyor. Raporda belirtildiğine göre, insanların yüzde 64’ü ürün ambalajlarında sürdürülebilirlikle ilgili bilgileri direkt olarak görmek istiyor. Bu, ürünlerin çevresel etkileri hakkında bilinçlenme ve sürdürülebilirlikle ilgili şeffaflık talebinin arttığını gösteriyor.