Prof. Dr. Murat Çemberci “Dünyayı İyi Niyetli Girişimciler Kurtaracak”

Türkiye’nin ilk teknoparklarından GOSB Teknopark’ın Genel Müdürlüğü görevine getirilen Murat Çemberci, GOSB’ninn 2024 yılında dijital dönüşümü odağına alan, uluslararası iş birliklerine odaklanan, akademi-kamu-özel sektör arasında bağları güçlü bir strateji ile hareket edeceğini söyledi. Gençlerin girişimcilik serüvenine dahil olmasının önemine değinen Çemberci, dünyayı iyi niyetli girişimcilerin kurtaracağının altını çizdi.

Ticarileşebilecek ve katma değer sağlayacak fikri olan her girişimciye kapılarının açık olduğunu belirten GOSB Teknopark A.Ş. Genel Müdürü Prof. Dr. Murat Çemberci, Türkiye’deki gençlere; girişim deneyimine ve yolculuğuna bir kere de olsa katılmalarını önerdi. Prof. Dr. Çemberci, girişimcilere nasıl ticarileşeceklerinden nasıl şirket kuracaklarına, şirket yönetiminden insan yönetimine kadar her anlamda destek verdiklerinin altını çizdi.

Dünyayı iyi niyetli girişimcilerin kurtaracağını inandığına vurgu yapan Çemberci, “Gençlerin girişimciliğe devam etmelerini, ondan geri durmamalarını hem bireysel finansal özgürlüklerini hem de gerçekten bir şey başarmanın motivasyonunu, insanlara fayda sağlamanın, değer katmanın, kendi kuralını kendisinin baştan yazmasının özgüvenini yaşamalarını istiyorum. Çünkü bu dünyada yapılan araştırmalara baktığımızda, girişimcilerin temel motivasyonu para değil, girişimcilerin temel motivasyonu, değer üretmek, katma değer sağlamak, fayda sağlamak, empati yapmak, insanların yararına bir buluş gerçekleştirmek ve bunun nesilden nesle devam etmesini görmek motivasyonları” dedi ve gençlere her zaman daha fazla araştırmalarını ve denemekten vazgeçmemelerini tavsiye etti.

 Eylül ayı itibarıyla GOSB Teknopark’ın Genel Müdürlüğü görevine getirildiniz. Kısaca sizi tanıyabilir miyiz?

1980 İstanbul doğumluyum. Uludağ Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi iktisat bölümünü bitirdikten sonra Gebze Yüksek Teknoloji Enstitüsü işletme fakültesinde strateji bilimi alanında yüksek lisans yaptım. Aynı üniversitenin işletme bölümünde doktoramı tamamladım. Doktora yaptıktan sonra 2012 yılı itibari ile İstanbul Ticaret Üniversitesi’nde Yardımcı Doçent olarak göreve başladım. İstanbul Ticaret Üniversitesi’nde Meslek Yüksek Okulu Müdür Yardımcılığı, Uygulamalı Bilimler Fakültesi Dekan Yardımcılığı ve İşletme Fakültesi Öğretim Üyeliği görevlerinde bulunduktan sonra, 2018 yılında Doçent oldum. Doçentlik unvanım ile birlikte Yıldız Teknik Üniversitesi maceram başladı. Halen Yıldız Teknik Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimleri Fakültesi işletme bölümünde profesör olarak görev yapmaktayım. Bununla birlikte Eylül ayı itibariyle GOSB Teknopark A.Ş.’de Genel Müdür olarak görev yapmaya başladım.

GOSB Teknopark A.Ş. hakkında bilgi verir misiniz? Ne zaman kuruldu? Kuruluş amacı ve hedefleri nelerdir?

GOSB Teknopark A.Ş., 2002 yılında kurulmuş, 2005 yılında faaliyete başlamıştır. Gebze Organize Sanayi Bölgesi (GOSB), Türkiye ihracatına önemli ölçüde katma değer üreten, nitelikli ürün ve hizmet sunan bir OSB’dir. GOSB Teknopark A.Ş. de Türkiye’nin ilk OSB teknoparkı olarak örnek teşkil etmiştir. Kurulduğu günden itibaren GOSB Teknopark A.Ş. bünyesinde yapılan çalışmalar, günümüzde yerini dijital dönüşümün gerektirdiği çalışmalara bırakmıştır. Uluslararası literatürde teknoloji yönetimi, inovasyon yönetimi ve Ar-Ge Yönetimi alanındaki çalışmalar bize göstermektedir ki gelecek yıllardaki rekabet, dijital dönüşümünü başarı ile sağlamış firmalar arasında olacaktır. Buradan hareketle GOSB Teknopark A.Ş. yapacağı çalışmalarda firmaların dijital dönüşümünü merkeze alacak gerek ulusal gerekse de uluslararası iş birlikleri ile bu çalışmaları daha anlamlı hale getirecektir.

Hangi alanlarda girişimlere hizmet veriyorsunuz?

GOSB Teknopark; yazılım, mühendislik, elektronik, enerji, savunma sanayi, otomotiv, kimya, sağlık ve geri dönüşüm alanlarında faaliyet gösteren teknoloji girişimcilerine ev sahipliği yapıyor.

GOSB Teknopark A.Ş. kaç tane şirkete ev sahipliği yapıyor ve onlara hangi avantajları sunuyor?

GOSB Teknopark A.Ş. bünyesinde 133 firma bulunmaktadır. GOSB Teknopark A.Ş. 4961 sayılı Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Kanunu kapsamında sağlanan tüm destekleri firmalarına sunmaktadır. Sanayi-üniversite iş birliklerimizi de artırarak firmalarımıza mentorluk, danışmanlık ve eğitim faaliyetlerinde de destek olmaktayız. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, TÜBİTAK, KOSGEB, kalkınma ajansları, yatırım fonları, sivil toplum kuruluşları, kamu kurum ve kuruluşları ile ortaklaşa ve eş güdümlü bir şekilde zengin iş birlikleri yaparak bölgede fark yaratacak işlere imza atacağız.

Sizinle beraber GOSB Teknopark için nasıl bir dönem başlayacak; 2024 için nasıl bir yol haritanız bulunuyor?

Araştırma ve geliştirme faaliyetlerinin devlet tarafından desteklendiği, muafiyet verildiği bir kurumu burada yönetiyoruz. Öncelikle araştırma ve geliştirmeye bakış açımızı ortaya koymamız lazım. Çünkü araştırma ve geliştirme birçok firma için ürün geliştirmeden ibaret. Konu sadece ürün geliştirme değil, konu araştırma ve geliştirme. Dolayısıyla akademisyen desteği alan, bilimsel araştırma yapan, bunu o alandaki ilgili dergilerde yayınlatan, TÜBİTAK, KOSGEB ve devletin ilgili kurumlarından destek alan, destek alarak projesini taçlandıran hem akademisyenlere hem sektör temsilcilerine kapılarını açan firmaların Ar-Ge yapacağı bir yeni yıl planlıyoruz. Halihazırda 2024 yılı itibarıyla da stratejik planımızı hazırlamış bulunacağız. Bu stratejik planımızda da başta dijital dönüşüme destek verecek projeleri hayata geçireceğiz. Mesleki Mükemmeliyet Merkezimizi kurmayı planlıyoruz. Aynı zamanda bir Avrupa Birliği projesinin konsorsiyumunda yer alıyoruz. Halihazırda TÜBİTAK BİGG uygulayıcı kuruluşuyuz. Marmara Kalkınma Ajansı bünyesinde teknik destek kapsamında destekler alıyoruz. Teknoparklar performans endeksinde eksiklerimiz olan kısımları tamamlayamaya yönelik bir yol haritası çizdik. Bünyemizde bulunan firmalarımızın Ar-Ge ofislerinin fiziksel altyapılarının iyileştirilmesi, firmalarımızın daha uygun şartlarda hizmet vermelerinin sağlanması, Firmalarımızın Ar-Ge’den başka bir şey düşünmemelerini sağlayacak altyapı hizmetlerinde ciddi şekilde güçlendirme ve yatırım yapmayı düşünüyoruz. Bakanlığımızın bize vermiş olduğu talimatlar neticesinde ön kuluçka ve kuluçka alanlarımızın fiziki olarak büyümesine gideceğiz. Bu anlamda yatırımlarımız ve iş birliği görüşmelerimiz devam ediyor. 2024 yılında daha nitelikli, daha etkin, finansal anlamda daha güçlü bir GOSB Teknopark öngörüyoruz.  

Murat Çemberci

Bir açıklamanızda “artık bilgiyi ticarileştirmekten ziyade onu daha parlak ve görünür hale getirmek önemli” ifadelerini kullanmıştınız. Bu, GOSB Teknopark için ne anlama geliyor? Bu noktada, bir sanayi teknoparkı olmanız size nasıl bir hareket alanı sağlıyor?

Her zaman şunu iddia ediyoruz; kültürümüzden besleniyoruz. Pekmezi tatlı olana sinek Bağdat’tan gelir, diye çok beğendiğim ve günümüze ışık tutan bir atasözümüz var. Bu atasözümüz çerçevesinde bizim burada pekmezimizi kaynatmamız lazım ve bu pekmezimizin dumanının, kokusunun diğer taraflara yayılması lazım. GOSB Teknopark Türkiye’nin bir numaralı organize sanayi bölgesinin en erken kurulan teknoparklarından bir tanesi. Dolayısıyla bu önemli teknoparkın bir cazibe merkezi haline gelmesi hem girişim yatırımcılarının hem melek yatırımcıların hem de kitlesel fonlamanın gözünün üzerinde olduğu bir teknopark haline gelmesi ve buradaki Ar-Ge projelerinin ticarileştirmesini tamamlayan projelerin artık çok daha yüksek katma değerli bir ürüne dönüşebilecek şekilde pazarlanması, uluslararasılaşmasını istiyoruz. Dolayısıyla bir OSB içerisinde yer almamızın, bütün dünya devlerinin, globalde yer alan firmaların burada yer alması bizim de şansımızı artıracaktır diye düşünüyorum.

Murat Çemberci

Diğer teknoparklara nazaran GOSB Teknopark’ın üniversite ile olan bağlantıları daha az diyebiliriz. Akademi kökenli biri olarak; bunu artırmak ve sanayi-üniversite-kamu bağını güçlendirmek için ne gibi düşünceleriniz var?

Organize sanayi bölgelerinin üniversite ile bağlarının olmaması son derece normal. Sanayi teknoparkları sanayi Ar-Ge’si konsepti ile kuruluyor. Biz GOSB Teknopark olarak şunu yapacağız; Yıldız Teknik Üniversitesi gibi Türkiye’nin ilk beş üniversitesinden birinden geliyorum. Yıldız Teknik Üniversitesi başta olmak üzere hem Gebze Teknik Üniversitesi mezuniyetim var hem Yıldız Teknik Üniversitesi’nde çalışıyorum. Uludağ Üniversitesi mezunuyum ve bölgedeki Kocaeli Üniversitesi şirketimizin kurucu ortakları arasında yer alıyor. Bütün bunları topladığımızda aslında üniversitelerin merkezindeyiz. Bugün itibarıyla dünyanın önde gelen bilim insanları ile iş birliği yapabilecek vasıftayız. Bu iş birliklerinin ilkini Aralık ayı içerisinde Yıldız Teknik Üniversitesi ile başlattık. Firmalarımıza şunu söylüyoruz; dünyada alanının en iyi bilim insanlarını GOSB Teknopark’a getirebilecek bir yönetim biçimine sahibiz.

GOSB Teknopark A.Ş.’ye başvuru yapmak isteyen firmaların ne gibi kriterleri yerine getiriyor olması lazım?

Herhangi bir teknoloji geliştirme bölgesinde yer almanın yegâne zorunluluğu, bir araştırma geliştirme projesi hazırlamak. Teknoparkımızın bakanlık portalı üzerinden ön başvurularını yapan firmalar, uzman değerlendirmesinden geçtikten sonra hakemlere gönderilir. İki tane akademisyen, bir tane de sektör temsilcisinin uygunluk vermesi halinde firma bölgeye girmeye hak kazanır. Bölgeye girdikten sonra da 4691 sayılı Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Kanunu’nun uygun gördüğü muafiyetlerden yararlanmaya başlarlar. Bu noktada dışarıdan gelmeyi düşünen firmalara, mutlaka bir akademisyen ile iş birliği yapmalarını öneriyoruz. Stajyer bulundurmalarını tavsiye ediyoruz. Başta TÜBİTAK ve KOSGEB olmak üzere devletin alanı ile ilgili destek veren kurumlarına proje başvurusunda bulunmasını ve hem şansını artırmasını hem de bütçe kalemlerinin devlet tarafından fonlanmasını sağlamasını öneriyoruz. Firmalarımız bunu yaptıkları takdirde nitelikli, Ar-Ge yönü gelişmiş, yenilikçi, özgün projelerinin teknopark tarafından olumlu değerlendirileceğine inanıyoruz. Aynı zamanda araştırma ve geliştirme desteklerinin daha fazla tabana yayılabilmesi, daha fazla firmanın hizmetine sunulabilmesi ve faydalandırılması için bölgede uzun süre vakit geçirmemelerini, belli bir süre sonra bölgeden ayrılarak yüksek katma değerli iş ortaklıkları ile ciddi anlamda alacakları yatırımlarla yuvadan uçmalarını istiyoruz.

 GOSB Teknopark ve Türkiye teknopark ekosistemini ülke ekonomisine kazandırdıkları üzerinden değerlendirebilir misiniz?

Öncelikle şunu söylenmekte fayda görüyorum; araştırma ve geliştirme ile katma değerli ürün ve hizmet elde etme arasında pozitif yönlü bir korelasyon var. Başka bir ifade ile bugün araştırma ve geliştirmeye yatırım yapan firmaların yeni ürün geliştirme ve ticarileşme süreçlerinin başarıya ulaştıklarını aynı zamanda dünya ticaretinde de söz sahibi olduklarını söyleyebiliriz. Bu örnek, ülkeler bazında da aynı. Bugün dünyada gelişmekte olan ülkelerin ya da gelişmiş ülkelerin bütçelerinden Ar-Ge’ye ayırmış oldukları pay oldukça yüksek. Bu pay sayesinde de ortaya nitelikli ürün ve hizmetler geliştirmek gibi sonuçlar çıkıyor. Buradan hareketle her ne kadar araştırma geliştirmeye yatırım yaparsak, o kadar olumlu çıktı elde edebiliyoruz ve rekabet avantajı sağlıyoruz. Öyleyse, araştırma geliştirme faaliyetlerine yatırım yapmanın rekabet avantajı ile bir ilişkisi var. Türkiye’deki sayılarının 101’e ulaştığı teknoloji geliştirme bölgelerinin bu anlamda misyonu çok fazla. Özellikle hem Ar-Ge merkezlerinin hem de teknoloji geliştirme bölgelerinde yer alan Ar-Ge ofislerinin ülkenin katma değeri yüksek, nitelikli ürün ve hizmet geliştirmesine katkısı yatırımlar bazında oldukça kıymetli. Bugün 100 milyar TL’nin üzerinde bütçemizden ayrılan Ar-Ge desteklerinin ihracatımıza katkısının da çok üzerinde olmasını bekliyoruz ve olacağına da inanıyoruz.

Murat ÇemberciGünümüz gençlerinin yaklaşık yüzde 90’ı girişimci olmak istiyor. Türkiye’nin altyapısı, yatırım finansmanı ve teknoparkların sayısı üzerinden değerlendirdiğimizde bunu nasıl yorumlarsınız?

Ön kuluçka, kuluçka ve Ar-Ge ofisi örüntüsü yani bu trilojide bakanlık, 4691 sayılı kanun kapsamında bizlerden şunu istiyor; ticarileşebilecek fikri olan girişimciyi bölgeye alın, şirketleştirin ardından da projeyi tamamladıktan sonra bu iş fikrini ticarileştirin bundan katma değer sağlayın. Dolayısıyla öğrencilerimizin özellikle Türkiye’deki gençlerin kesinlikle girişim deneyimine, yolculuğuna katılmasını öneriyoruz. Girişimcilere “Fikrini Al Gel” diyoruz. İyi niyetli çabaların başarıya ulaşacağına inanıyoruz. İyi niyetli bir şekilde çalışmalarını istiyoruz. Burada girişimci gençlerimize ciddi anlamda destek veriyoruz. Nasıl ticarileşeceklerini, nasıl şirket kuracaklarını, şirketlerini nasıl yöneteceklerini yönetici şirket olarak bu hizmetleri veriyoruz. Ben dünyayı iyi niyetli girişimcilerin kurtaracağını düşünüyorum. Gençlerin girişimciliğe devam etmelerini, ondan geri durmamalarını hem bireysel finansal özgürlüklerini hem de gerçekten bir şey başarmanın motivasyonunu, insanlara fayda sağlamanın, değer katmanın, kendi kuralını kendisinin baştan yazmasının özgüvenini yaşamalarını istiyorum. Çünkü bu dünyada yapılan araştırmalara baktığımızda, girişimcilerin temel motivasyonu para değil, girişimcilerin temel motivasyonu, değer üretmek, katma değer sağlamak, fayda sağlamak, empati yapmak, insanların yararına bir buluş gerçekleştirmek ve bunun nesilden nesle devam etmesini görmek motivasyonları. Bu anlamda genç girişimcilerimizin doğru yolda olduklarını, daha fazla denemeleri gerektiğini, daha fazla araştırma yapmaları gerektiğini, daha fazla bu işe emek vermeleri gerektiğini söyleyebiliriz.   

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir