“Kadın İstihdamında İmalat Sanayiinin Lider Sektörüyüz”

Tekstil sektörü adına en fazla gurur duydukları hususlardan birinin kadın istihdam oranındaki yüksek rakamlar olduğunu ifade eden İTHİB Başkanı Ahmet Öksüz hem kendi sektörlerinde bu rakamın daha da yükselmesi hem de diğer sektörlerin de kadın-erkek çalışan dengesi oluşturabilmesi için destek ve teşviklere ihtiyaç olduğunu söyledi.

 Nüfusun hemen hemen yarısını oluşturan kadınların ülkede sürdürülebilir bir büyüme yakalamada, küresel dünyadaki rekabet gücünü ve toplumun refah düzeyini artırmadaki önemine değinen, İstanbul Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği (İTHİB) Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Öksüz, tekstil sektörü olarak bu önemin farkında olduklarını ve bu doğrultuda çalışmalar yürüttüklerini söylediler: “Tekstil sektörü olarak, kadınların hem sosyal hem de ekonomik alanda yer almalarını sağlayacak politikalar oluşturmak, konuya ilişkin projelere dahil olmak önceliklerimiz arasında yer alıyor. 2021 yılında 12,9 milyar dolar ihracat gerçekleştiren sektörümüzde yer alan tüm kadınlar hem ihracatımıza ve ülkemiz ekonomisine katkı sağlıyor. Türkiye ekonomisine hazır giyim sektörü ile birlikte 30 milyar dolar değerinde ihracat, 19 milyar dolar değerinde dış ticaret fazlası ve yaklaşık 70 milyar dolar üretim değeri ile katkı sağlıyoruz. 2022 yılında ise 15 milyar dolar değerinde ihracatla tüm zamanların en yüksek ihracat verisine ulaşmayı hedefliyoruz.”

Tekstil sektörünün kadın istihdamındaki gücüne dikkat çeken Öksüz, bu durumun kendileri için gurur verici olduğunu ve bu sayıyı daha yukarılara taşımak için tüm gayreti gösterdiklerini belirtti: “Tekstil ve hazır giyim sektörleri olarak 1,2 milyon kişiye istihdam sağlıyoruz. 2021 yılının Kasım ayı itibarıyla salgın öncesi istihdamımızın da üzerine çıkarak her geçen ay istihdam rekorumuzu tazeliyoruz. Tekstil ve hazır giyim sektöründe kadın istidamı konusu her zaman iftihar sebebimiz oluyor. Sektörümüz adına en fazla gurur duyduğumuz hususlardan biri istihdamımızın yüzde 42’sini kadınlarımızın oluşturması, kadınlarımızın Türkiye ekonomisine ve üretim gücüne değer katması.

Kadın istihdamında imalat sanayiinin lider sektörüyüz. Yüzde 42’lik oranla yetinmeyip önümüze yeni hedefler koyarak kadın-erkek çalışan oranının daha da dengelenmesi için çalışmalar yürütüyoruz. Bu sürece hem projelerimizle hem de vizyonumuzla destek veriyor ve somut adımlar atıyoruz. Bu anlamda Türkiye’yi ihracatla, tasarımla, markalaşmayla tanıştıran sektörümüz; istihdamda kadının rolüyle ilgili de önemli bir görev üstlenmiş durumda.

 Kadınların iş gücüne katılımının, toplumsal cinsiyet eşitliği ve kadınların güçlenmesinin yanı sıra ekonomik büyümenin de önemli bir unsuru olduğunun biliyoruz. Tekstil ve hazır giyim sektörleri olarak hem yönetim hem tasarım hem de mavi yaka tarafında kadın çalışma arkadaşlarımızın çok değerli başarı hikayelerine şahitlik ediyoruz. Kalkınmanın özellikle kadınlar ve gençler ile topyekûn olarak gerçekleşeceğine inanıyoruz. Bu sebeple Türkiye’de sürdürülebilir istihdamın sağlanması, geliştirilmesi konusunda her zaman sorumluluğumuzun bilincinde hareket ederek, politika geliştirme sürecine aktif olarak katılmaya devam edeceğiz.”

“Kadın İstihdamı Kadar Statüleri de Önemli”

Kadınların diğer sektörlerde de tekstil ve hazır giyimdeki gibi kadını iş hayatının içinde aktifleştirebilmesi için teşvik ve desteklere ihtiyaç olduğunun altını çizen Ahmet Öksüz, sözlerini şu şekilde devam ettirdi: “Günümüzde kadınlar ekonomik, sosyal ve hukuki gelişmeler dahilinde istihdam ve işgücünde önceki yıllara kıyasla daha çok yer alsalar da bu oran erkek istihdamı ve işgücü ile maalesef aynı seviyelere gelemedi. Kadınlarımızın çalışma hayatındaki etkinliğinin ve sayısının artırılması konusunda yalnızca sektörümüzde değil, tüm sektörlerde teşvik edici desteklerin sağlanması gerektiğini düşünüyoruz. Ekonomik kalkınmayı sağlamada kadın istihdamı kadar kadınların hangi statülerde istihdam edildikleri de bir hayli önem teşkil ediyor. Bu kapsamda kadınların çalışma hayatına katılımları desteklenmeli, yeni istihdam alanları açılmalı, nitelikli kadın işgücünü artırıcı eğitim olanakları sağlanmalıdır. Bu çerçevede tekstil sektörü olarak beşeri sermaye en önem verdiğimiz konulardan biri. İTHİB olarak genç yetenekleri desteklemek ve sektörümüze kazandırmak amacıyla 2006 yılından beri Kumaş Tasarım Yarışması düzenliyoruz. Geçtiğimiz yıllarda uluslararası bir boyut kazandırdığımız yarışmamız, tüm dünyadan başvurular alıyor. Ayrıca sektörümüzdeki nitelikli insan kaynağına katkı sağlamak için 2019 yılında önemli bir burs programı başlattık. Sektörümüzün nitelikli mühendis ihtiyacını karşılamak için Tekstil ve Hazır Giyim İhracatçı Birlikleri ve Türkiye Tekstil Sanayii İşverenleri Sendikası iş birliği ile başlattığımız ‘Tercihim Tekstil Mühendisliği’ projesiyle tekstil mühendisliğine yönelik algının eski günlere dönmesini hedefliyoruz. İlk 80 bin içerisinde yer alan ve ilk 5 tercihinden biri tekstil mühendisliği olup, bu bölüme kayıt yaptıran öğrencilere öğrenim hayatları boyunca asgari ücrete kadar burs vermenin yanında, uygulamalı eğitim-staj programlarıyla öğrencilerimizin okulları bitmeden iş yerlerine adaptasyonlarını sağlamayı amaçlıyoruz.

Projemiz kapsamında burs alan kadın öğrencilerimizin oranı yüzde 51’dir. Bu orana bakıldığında muazzam bir denge olduğu ve bu dengenin sonuçlarının gelecekte mükemmel çıktılar vereceğini öngörüyoruz. Tercihim Tekstil Mühendisliği projesi kapsamında burs alan öğrencilerimiz sayesinde sektörümüzün gelecek projeksiyonunda, yönetim kademelerinde çok daha fazla kadın istidamı göreceğiz. Tekstil sektörü olarak, sürdürülebilir ve katma değerli ihracat için eğitilmiş nitelikli kadın-erkek istihdamına destek sağlamaya devam edeceğiz.

Sektör firmalarımızın yönetim kademelerinde başarıyla çalışan yüzlerce kadın temsilcimiz, üst düzey yöneticimiz, yüksek tekstil mühendislerimiz var. Bu oranın daha da artırılması arzusundayız. Birkaç yıl içerisinde bu olumsuz algıların kırılacağını düşünüyorum. Sektörümüzün tüm paydaşları, bu noktada toplumsal cinsiyet eşitliği anlayışını benimser ve üzerine düşen sorumlulukları yerine getirirse bu konu tam anlamıyla bir çözüme kavuşabilir.

‘İhracatta yükselen Türkiye’ mottosunda kadınların yeri ve önemi tartışılmaz. Kadınların çalışkanlığı, üretkenliği ve yaratıcılıklarını ortaya koyması bizi hem ekonomik hem de sosyokültürel açıdan daha da ileriye taşıyacaktır. Bu vesileyle, tekstil sektörümüzdeki kadın temsilcilerimiz başta olmak üzere çalışan, üreten ve emek veren tüm kadınlarımızın 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü kutluyorum.”

 

 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir