“2027 Yılında 180 Ülkede Olmayı Hedefliyoruz”

2022 yılında bir önceki seneye kıyasla iki kat büyüme başarısı yakaladıklarının altını çizen Önder Şenol, Cumhuriyetimizin 100. yılı olan 2023’te 100 ülkede varlık gösterip 100 mağaza açacaklarını, 2027’de ise 180 ülkeye yayılma hedefi koyduklarını söyledi.

 

DeFacto’nun kendini sürekli yenilemeye, geliştirmeye, gelecekte de sektörüne öncülük etmeye, yeniliklere imza atmaya; tüm bunları yaparken de ülkesine değer katmayı, geleceğe sürdürülebilir bir dünya bırakmayı odağına alan global bir marka olmaya devam edeceğinin altını çizen DeFacto Online Genel Müdürü Önder Şenol, dünyanın son birkaç yıldır yaşadığı olumsuzluklara rağmen bir başarı hikayesine imza atarak 2025 hedeflerine 2021’de ulaştıklarını ve 2023 ile sonrası için daha büyük hedefler koyduklarını belirtti.

Genel verilere bakıldığında, Türkiye’nin ihracat ve istihdam anlamında lokomotif sektörlerinden olan hazır giyim, 2022 yılını beklentilerin altında tamamladı. Peki, DeFacto için rakamlar neyi gösteriyor; üretim, istihdam, ihracat ve ciro anlamında hedeflerinizi yakalayabildiniz mi?

DeFacto olarak, son derece verimli ve başarılı bir yılı geride bıraktık. 2022 yılındaki başarılarımız bir önceki seneye oranla büyük bir artış gösterdi ve iki kattan fazla büyüme sağladık. 2022’de yaklaşık 650 milyon TL’lik bir yatırımımız oldu. Hem Türkiye’de hem yurt dışında 15 milyar TL’nin üzerinde satış geliri elde ettik. Yeni ülkelere giriş yaptık, mağaza sayımızı artırdık. E-ticarette sürekli olarak büyüme sağladık. Büyümenin en önemli dinamiği online satış kanallarına yaptığımız yatırımlar oldu. Tek başına online kanalımızı yüzde 85 büyüttük.

10 yılda 28 ülkede satış yaparken, yalnızca iki yılda Avrupa ve ABD başta olmak üzere çok geniş coğrafya ve kitlelere ulaştık.

2022 yılında 11 yeni ülkeye giriş yaparak; Türkmenistan, Kamerun ve Kongo’da ilk mağazalarımızı açtık. Pazaryerlerimiz iş birliklerimiz sayesinde Hindistan, Endonezya, İrlanda, Şili, Çekya, Slovakya, Litvanya ve Güney Afrika ülkelerinde satışa başladık.

Güney Amerika’nın Amazon’u sayılan Merkado Libre ve moda sektörünün en büyük platformu Dafity ile Güney Amerika kıtasında önemli iş birliklerine imza attık. Meksika ile başlayan yolculuğumuz Arjantin, Brezilya ve Şili’yle devam etti. Online tarafta ise büyümelerimiz hız kesmeden devam ediyor. Avrupa’nın çok uluslu e-ticaret sitesi Zalando ile iş birliğimiz sayesinde online kanalda Avrupa’nın en etkin pazarlarında satış yapıyoruz. Zalando’da en hızlı büyüyen marka olarak yer aldık, Amerika’da Amazon’da satışa başladık.

Agile ve data driven kültür, kişiselleştirme, dijital reklamlar, ürün ağacından müşteri yorumlarına kadar uçtan uca tüm süreçlerimizi e-ticaretle uyumlu hale getirdik. Önemli bir noktanın altını çizmek isterim ki bunu hem ulusal hem uluslararası organizasyonlarımızda eş zamanlı yapmayı başardık.

Vizyoner bakış açımız, dijital alanda geliştirdiğimiz dinamik modellerimiz, teknoloji alanındaki akılcı yatırımlarımız, iş yapış biçimimizdeki sürekli kendini yenileme becerimizle; ülkemize ve dünyaya değer katma hedefiyle yol aldığımız 2022 yılı, küresel ekonomide yaşanan tüm olumsuzluklara rağmen bizim için her kanaldan büyüdüğümüz, başarılı adımlar attığımız bir yıl oldu.

DeFacto, 2023 yılına nasıl bir ajanda ile girdi?

Yeni yılın ilk ayında Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası’yla (EBRD) yaptığımız 1,1 milyar TL’lik ortaklığın imza törenini gerçekleştirdik. EBRD, sağlam finansal yapısı ve sürdürülebilirliği odağına yerleştiren kurumlarla iş ortaklığı yapıyor. Bu ortaklık DeFacto’nun uzun yıllardır globalleşme yolunda gösterdiği başarının en somut göstergelerinden biri oldu. Bu iş birliğinden aldığımız güçle yurt dışı büyümesinin ivmesini daha da hızlandıracağız. Farklı pazarlara yatırım yaparak yurt dışı pazarlardan elde ettiğimiz ciroyu yüzde 70’e çıkaracağız. Avrupa’da elde ettiğimiz başarıyı daha da artırıp büyümemizi sürdüreceğiz.

2023 yılında teknoloji alanında da büyük adımlar atmaya devam edeceğiz. Fijitalleşme bizim için çok önemli. Bugün fiziksel dünya hiç olmadığı kadar dijital; dijital dünya ise eskisinden çok daha fazla fiziksel. Geleceğin ‘fijital’ olduğuna inanıyor ve dünyanın dört bir yanındaki müşterilerimiz için sektöre öncülük ederek fijital yenilikler sunuyoruz. Almanya’daki ilk mağazamız olan Berlin mağazası “sonsuzluk” temalı fijital bir mağaza. Berlin mağazamızda perakende sektöründe öncü olacak, müşterimizin yeni nesil mağazacılık kavramını derinlemesine yaşayacağı bir mağaza deneyimi tasarladık.

Yapay zeka, pazarlama faaliyetlerimiz arasında önemli rol oynuyor. İlk yapay zeka projemiz “Solvoyo” olmuştu. Mağazalara yapılması planlanan sevkiyatlarda gönderimi yapılacak ürünlerin durumlarına, mağaza kapasitesine, satış performanslarına ve varış gün süresine bakarak hangi üründen, hangi mağazaya ne kadar gönderileceğini organize edebiliyoruz. Bu uygulama ile bir sonraki yıl için ürünlerden ne kadar sipariş verilmesi gerektiği tahmin edilerek sipariş verilebiliyor. Ürünlerin performanslarına bakılarak hangi ürünlere, hangi oranda indirim yapılması gerektiği önerilebiliyor.

Bir diğer projemiz ise tam otomasyon ve yapay zeka yazılım çalışmasının bir araya getirilmesiyle oluşturduğumuz “Yapay Zeka Dijital Stüdyo” projesi. Proje iki bölüme ayrılıyor; tam otomasyon fotoğraf çekim odası ve yapay zeka kullanılarak ghost (canlı mankensiz) çekim kıyafetlerinin daha önceden çekilen mankenlerin üstüne giydirilme işlemi. 2023 yılında ajandamızda yapay zeka alanında da yeni projelere imza atmak var. Bu konuda Ar-Ge çalışmalarımız sürekli olarak devam ediyor.

Metaverse konusu da ajandamızda, girişimlerimiz mevcut. Bu yıl için etkileşimin ön planda olduğu, sadece moda ve perakende değil, DeFacto’nun diğer değerlerini de ön plana çıkartmayı hedeflediğimiz sanal bir dünya üzerinde çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Satış odağından daha çok kullanıcı dostu ve deneyim odağında geliştirdiğimiz bu projemiz ile Metaverse dünyasında DeFacto’yu sektöre de ilham verecek şekilde doğru pozisyonlandırmak hedefimiz.

Bu yıl, Metaverse’ün yanı sıra Web 3.0 dünyasına da giriş yapıyoruz. Başarılı karikatürist Uğur Gürsoy’un hayat verdiği ve Avalanche blockchain ekosistemindeki en büyük projelerden birisi olmayı başaran Fırat NFT projesiyle birlikte Web 3.0 dünyasına da yenilikçi yaklaşımımızı taşıdık ve ekosisteme değer kattık. Türkiye’de öncülük ettiğimiz bu projeler dünyada da büyüklük olarak ilklere imza atıyor. Global bir marka olarak inovasyona ve teknolojiye çok önem veriyoruz. Mevcut teknoloji her gün gelişiyor ve daha erişilebilir bir hale geliyor, biz de örnek bir marka olarak sektörümüze değer katmak ve bu çığır açan yeniliklerin bir parçası olmaya büyük özen gösteriyoruz.

DeFacto 2005 yılında dünyada “ulaşılabilir modanın adresi olma” hedefiyle yola çıktı. Geride kalan yaklaşık 20 yıllık sürede bu hedefin neresindesiniz? Bugün itibarıyla kaç ülkede varlık gösteriyorsunuz, bu ve önümüzdeki senelerde kaç ülkeyi hedefliyorsunuz?

DeFacto olarak beş kıtada 93 ülkeye mağaza, online veya online pazaryerleri yoluyla ürünlerimizi sunuyoruz. 2023’ün ortasına kadar Güney Amerika kıtasında olgunluk seviyemizi artıracağız. Kolombiya, Peru bu yıl yeni odak ülkelerimiz olacak. Yepyeni bir kıtaya bu yılın ilk çeyreğinde gireceğiz. Avustralya operasyonumuza kıtanın en önemli online satış kanalları ile başlıyoruz.

Teknoloji alanında ciddi büyüme hedeflerimiz ve projelerimiz mevcut. Global bir moda markası olarak dijitalleşen yeni nesil dünyada ortaya koyduğumuz vizyon, bizlere fiziksel olarak gidemediğimiz ülkelerde varlık gösterme, birçok kanaldan bize ulaşan müşterilerimizin ihtiyaçlarını tespit edip bunlara yönelik yenilikler geliştirme fırsatlarını sunuyor.

DeFacto olarak Türkiye’de omni-channel’ı ilk ve en yaygın uygulayan markalardan biriyiz. Omni-channel pazarlama stratejimiz sayesinde tüm kanallarımızın entegre çalışmasını sağlıyoruz. Modayı çok kanallı ve fijital bir dünya içerisinde moda severlerle buluşturmak için teknoloji alanında pek çok yeniliği hayata geçiriyoruz.

DeFacto olarak Cumhuriyetimizin 100’üncü yılında 100 ülkede olacak ve 100 mağaza açacağız. 2027 yılında ise 180 ülkede olmayı hedefliyoruz.

Son yıllarda tüketicilerin sürdürülebilir etiketler, toplumsal konulara ve doğaya karşı sorumluluk beklentisi, çevreyi koruma bilincinin bir yansıması olan minimalist moda, online’ın yükselişi gibi konular DeFacto’nun marka anlayışında nasıl bir yer kaplayacak?

Global bir marka olarak tüm iş süreçlerinde gezegenin geleceğini düşünerek hareket eden DeFacto’nun önemli gündem maddelerinden biri çevreye duyarlı ve sürdürülebilir üretim yapmak. Üretim ve üretim süreçlerine yönelik Ar-Ge çalışmalarını, 2050 yılında “iklim pozitif” marka olacak ve karbon ayak izini sıfırlayacak şekilde planlayan şirketimiz, bu yıl üretiminin yüzde 35’ini sürdürülebilir materyallerden sağlayacak.

Marka olarak Birleşmiş Milletler Küresel İlkeler Sözleşmesi’ni baz alan bir sürdürülebilirlik anlayışına sahibiz. Global Compact’ı sektörümüzde ilk olarak imzalayan iki markadan biri konumundayız. Better Cotton Initiative’e üyeyiz. Dünyanın dört bir yanındaki müşterilerimize dokunurken, tüm iş süreçlerimizde BM Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri doğrultusunda ilerliyoruz. Örneğin, DeFacto Life çatısı altındaki Elma Derisi koleksiyonumuz moda sektöründe vegan deri kullanımının öncü uygulamalarından biri. Önümüzdeki yıl bu koleksiyonumuz daha da genişleyecek. 2030’a kadar koleksiyonlarımızın yüzde 90’ının sürdürülebilir olması için inovasyonlar geliştiriyoruz. Geri dönüştürülmüş malzemelerden ürettiğimiz sürdürülebilir modellerimizle ham madde üretimi, su, enerji ve doğal kaynak tüketimini minimuma indirmiş oluyoruz.

Ham maddeden ürüne döngüsellik ve izlenebilirlik için kendi yazılımlarımızı geliştiriyor ve bunları tedarikçilerimizle de paylaşıyoruz.

Tüm bu yaklaşımların yanı sıra DeFacto olarak 2023 yılını “minimalizm” (less is more) yılı ilan ettik. Minimalist anlayışını iki koldan ele alıyoruz. Birincisi; sürdürülebilirlik strateji doğrultusunda şirketin, ülkenin ve dünyanın kaynaklarını verimli kullanmak. İkincisi ise daha az stok, daha az zaman ve finansal kaynakla çeşit ve ürün detaylarını optimumda tutup zamansız ürünlerle müşterilerinin kararını kolaylaştırarak, onları ihtiyaçları kadar ürün satın almaya teşvik etmek. Bu yaklaşım doğrultusunda, “müşterimizi aşık etmek” vizyonumuzla müşterilerimizin alışveriş eğilimlerini analiz ederek bize verdiği mesajları doğru yorumlayacağız. Onları daha akıllıca seçimler yapmaya yönlendirerek, bu yaptıkları seçimlerden daha uzun süre faydalanmalarını sağlayacağız.

“Aldığımız Ödüller Yenilikçi İşler Yapma Şevkimizi Artırıyor”

Strong Bosses Dergisi’ne ve bizi “Yılın Perakende Zinciri Markası Ödülü”ne layık gören herkese şükranlarımızı sunuyoruz. Biz, her dönem “müşterimizi kendimize aşık etme” stratejimizle, müşterimizi dinleyen ve onlara en iyi hizmeti vermek için adımlar atan bir marka olduk. Aldığımız ödüller, çalışma motivasyonumuzu ve yenilikçi işler yapma şevkimizi artırırken, büyüme atılımlarımızda doğru yolda ilerlediğimizi teyit ediyor, enerjimizi daha da yükseltiyor.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir