Aile İçi İletişim

İletişim insanın kendini ifade edebildiği en önemli araç dedik, dedik ama kime ne kadar dokunduğu bilinmez. Ben bu sefer de iletişimin ailedeki yerine değinmek istiyorum. Bir ailenin kurulması başlangıçta iki bireyin birbirini sevmesi ve bir yola çıkması ile başlıyor. Başlıyor başlamasına da o kadarda basit değil.

Evliliğin beraberinde iki ailenin farklı kültürleri de devreye giriyor. Bu kültür farklılıklarını tolere edebilen çiftler mutluluğu yakalıyor.  Farklı bölgelerin farklı aile dinamikleri oluyor. Öğrenme geçmişi de her bölgenin, her kültürün, her aile yapısında değişime uğruyor. Dolayısıyla bu gün tek bir ülkenin onlarca farklı kültürü barındırmasıyla, kültürlerin etkileşimi ve değişimiyle bambaşka aile yapıları ortaya çıkabiliyor.bİşte evliliklerinde mutlu olan bireylerde bu değişiklikleri kabul edebilen ve doğru iletişimi kurabilen kişilerdir.

İlişkinizde sorun yaşadığınız dönemler muhakkak olacaktır, olmalıdır da. Eğer bir ilişkide hiç sorun yoksa, hiç tartışma çıkmıyorsa, hiç kıskançlık olmuyorsa o ilişkinin kökeninde bir sorun vardır. Çünkü ilişki demek iki bireyin paylaşımda olma halidir. Hayatı paylaşmak, bir evi, yemeği, sohbeti paylaşmaktır. Paylaşımların azaldığı veya hiç olmadığı durumlarda bir ilişkinin varlığından söz etmek pekte mümkün değildir. Çiftlerin birbirleriyle günlük hayatlarını, zevklerini, hobilerini ve hatta fantezilerini paylaşıyor olması ilişki dinamiklerinin kuvvetlenmesi açısından son derece önemlidir. Tartışma olmalı dedim ancak vurdulu kırdılı bir tartışmayı ya da kıskançlıktan kastım partnerinizin kıyafeti gibi sığ konuları kastetmediğimi anladığınızı umuyorum. Bir konuda farklı fikirleri tartışabilmek, bir soruna çözüm aramak, önemsemek, değeri maddi olarak değil manen hissettirebilmek bir ilişkinin sağlıklı olduğunun en basit kanıtlarıdır. Peki, bunu nasıl kuvvetlendirebilirim diye soracak olursanız size birkaç tavsiye verebilirim.

Bir aile kurmak isteyen çiftler birbirlerinin hep iyi yönlerine odaklanma eğilimi gösterirler ve evlendikten sonra karşılarındaki kişinin değiştiğini söyleyip dururlar. “Evlendikten sonra değişti” dememek için evlilik öncesinde partnerinizin olumlu yönleri gibi olumsuz yönlerine de dikkat etmeliyiz. Eğer bir davranış sizi rahatsız ediyorsa sonradan düzelmeyecektir, aksine artarak devam etme olasılığı daha yüksektir. Dolayısıyla sorunları ertelemeyin, konuşun, tartışın ve en nihayetinde halledin. Eğer sizin için çok önemli ise ve halının altına süpürdüğünüz bir gerçek ise, siz o halıyı kaldırmadığınız sürece o sorun orada olmaya devam edecektir. Yani halının alındakiler üstündekilere gözükmese de varlar unutmayın..

 Aileyi kurduk, sorunları medeni bir şekilde tartıştık, hallettik ancak çocukların gelişi ile aile kavramımız yeni bir reforma uğradı ve genişlemeye başladı. Artık sadece çift olmak değil, anne-baba olmayı da öğrenmeniz gerekiyor. Burada ki temel sorun şu oluyor; çocuğun gelişi ile çiftler birbirlerine olan sorumluluklarını unutuyor ve sadece anne-baba olmaya odaklanıyorlar. Sorumluluklar artmış olsa da romantik ilişkinizde özveri, sevgi, cinsellik hala var olmaya devam etmeli. Siz iyi bir cinsellik yaşamalı ve iyi bir partner olmalısınız ki çocuğunuz için mutlu bir anne-baba örneği olabilin…

Çocuk sahibi olmak hem erkeklerin hem de kadınların arzuladığı bir durum. Ancak bazen erkeklerde Madonna Sendromu karşımıza çıkabiliyor. Doğum ile beraber kutsal olan kadın artık anne sıfatını kazanıyor.  Eşinin doğumundan sonra onu anne figürü olarak kodlayan erkek, eşi ile cinsel ilişkiye girerse bilinç altında “anne ile seks yapılmaz” yargısı ortaya çıkıyor ve bunun sonucunda eşine olan cinsel isteği azalıyor. Bir başka yazımda bu sendrom hakkında size uzun uzun bilgi vereceğim merak etmeyin. Şimdilik şu kısmına odaklanın istiyorum  bu bir sendrom ve terapi alınması gereken bir konu olmakla beraber aslında bunu yaşayan bir çok çift var. Dolayısıyla siz hem hamilelik sürecinde hemde doğum sonrasında partneriniz ile iletişiminizde ve cinsel açıdan da birbirinize karşı özverili olmalısınız.

Kısacası aile olmak sadece  evlenip üremekten ibaret değil, anlayış ve özveri istiyor.. Emeksiz yemek olmaz demiş atalarımız, ne kadar da doğru! Çaba harcadığınızda ilişkinizinde, evliliğinizinde daha güzel ilerlediğini göreceksiniz..

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir