Dijitalleşme pandemi sonrasında duymaya başladığımız bir kavram. Aslında pandemi öncesinde de dijitalleşme kavramı vardı ancak tam olarak anlaşılmamıştı. Pandemi, bu noktada şirketlerin varlığını sürdürebilmesi için hızlı bir dönüşüm geçirmelerine neden oldu. Dolayısıyla bu kavram, iş dünyasında yerini daha hızlı bir şekilde aldı.
Dijitalleşme ,şirketlerin hızla gelişen teknolojinin beraberinde geleneksel iş süreçlerini, dijital teknolojiler aracılığı ile modernize etmesi olarak tanımlamak eksik olmaz. Dijitalleşmenin temel amacı, şirketlerdeki birçok iş sürecini hızlandırmaktır.
Şirketler yapay zekâ, bulut teknolojileri gibi farklı dijital çözümlerle süreçte kendilerini geliştirmeleri, verilerin depolama ve paylaşılması açısından avantaj sağlayacaktır. Teknoloji ile uyum sağlayabilen şirketlerin müşteri memnuniyetleri aynı oranda artmaktadır. Böylelikle hem sektöre tutunmaları kolaylaşır hem de rekabet avantajı elde etmeleri sağlanır.
Doğru verilerin toplanmasıyla doğru analizler yapıldığı taktirde pazarlama stratejileri bu analizler sonucunda şekillenecektir. Dijital pazarlama tekniklerinde, sosyal medya kanalları kullanılarak geniş kitlelere ulaşılabilir ve böylelikle pazarlama maliyetlerinden de büyük oranda tasarruf sağlanabilir.
Dijitalleşme sayesinde günümüz iş dünyasındaki şirket içi işlemlerin hızlanmasını ve daha verimli hale gelmesini sağlayarak bilgiye erişimi kolaylaştırmaktadır. Aynı zamanda, iş süreçlerinin daha esnek bir yapıya kavuşmasını sağlamaktadır. Böylelikle şirketler, dijital araçlarla operasyonel süreçlerini optimize ederek rekabet avantajı elde edebilirler.
Dijitalleşmenin faydalarının yanı sıra çok da bahsedilmeyen dezavantajları da bulunmaktadır. İnternet kullanımı ile veri güvenliğinin sağlanması hususunda ciddi sorunları beraberinde getirmektedir.
Dijital teknolojilerin kullanımı birçok noktada kolaylıklar sağlasada bireylerin derinlemesine araştırma yapmalarından kaçınmalanına neden olabilmektedir. Dolayısıyla hem akademik açıdan hem iş dünyasında özgünlükten uzaklamalarına neden olmaktadır. Bu durum bilginin güvenirliliğini sorgulanmasına neden olabilir.
Dijitalleşme ile beraber özel hayatın gizliliği konusu da gündeme gelmektedir. İnternet kullanımı, konum bilgisinin paylaşımı ve sosyal medya gibi diğer dijital araçlar ile kişisel bilgilerin kolayca kopyalanmasına neden olunabilmektedir. Bu durum ise kişisel verilerin gizliliğinin ihlaline yol açmaktadır.
Sosyal medya, çevrimiçi oyunlar ve diğer dijital araçları uzmanların belirttiği sürelerden fazla kullanımı bireylerde bağımlılık yaratabilir. Özellikle gençlerde sosyal ilişkilerin zayıflamasına, akademik başarılarının düşmesine ve çeşitli psikolojik sorunların ortaya çıkmasına neden olmaktadır.
Son olarak dijital uçurum kavramından bahsetmek istiyorum. Dijital uçurum, şehir hayatından uzak, belirli ekonomik seviyelerin altındaki ki kişilerin dijital teknolojilere erişememesi ve yaşça büyük kişilerin bu teknolojilere ayak uyduramamasından kaynaklanan eşitsizliğe denilmektedir. Bu durum ise dijitalleşmenin hem toplumsal hemde ekonomik bir dezavantajı haline gelmektedir.
Sonuç olarak, dijitalleşme birçok fırsatı ve dezavantajı beraberinde getirmektedir. Dolayısıyla şirketler sektörlerinde bilinirlik elde etmek ve akılcı çözümler elde edebilmek için dünya genelinde dijitalleşme süreçlerinindeki farklılıkları ve yeni çözüm önerilerini yakından takip etmeleri gerekmektedir. Ancak unutulmamalıdır ki çok da masum olmayan dijitalleşmeyi kontrollü ve doğru bir şekilde hayatımızda uygulamak gerekmektedir.