Sürdürülebilirlik otel tercihinde belirleyici bir unsur

Çevreye duyarlı yeşil otel olmanızın yanında kurumsal sorumluluklarınızı ve çalışan politikanızı da bu anlayışa uygun planlanıyorsanız öncelikli tercih haline gelmeniz ve pazarlama yolculuğunuzda fark yaratmanız kaçınılmaz oluyor. Bu nedenle bu kavramın fiili karşılığının tam olarak ne olduğunun sektörümüz adına çok iyi analiz edilmesi gerekiyor.

Güçlü bir sürdürülebilirlik stratejisi olan otellerin gün geçtikçe daha rekabetçi olduğu bir gerçek. Ancak politika sadece işletme anlayışının bu yönde evrilmesi ile sınırlı kalıyorsa sürdürülebilirlik uygulamalarının kendisi maalesef, “sürdürebilir” olmuyor. Sürdürebilir otel tanımımın tümüyle karşılık bulması için henüz tasarım aşamasındaki kurgunun da güncel prensiplere ve gerekliliklere uygun şekilde yapılması gerekiyor. Bunu takip eden inşaat aşamasında ve ardından işletme politikaları entegrasyon sürecinde de aynı disiplin ile devam ediyorsanız, işte o zaman tanımın hak ettiği karşılığı hizmetinize de yansıtabiliyorsunuz.

Çevreye duyarlı yeşil otel olmanızın yanında kurumsal sorumluluklarınızı ve çalışan politikanızı da bu anlayışa uygun planlanıyorsanız öncelikli tercih haline gelmeniz ve pazarlama yolculuğunuzda fark yaratmanız kaçınılmaz oluyor. Bu nedenle her şeyden önce herkesin son yıllarda dilinde olan bu kavramın gerçekten ne anlama geldiğinin ve fiili karşılığının tam olarak ne olduğunun sektörümüz adına çok iyi analiz edilmesi gerekiyor.

Sürdürülebilirlik geniş anlamıyla kaynakların bozulma, kendini yenileyememe ve tükenme noktasına gelmeden dengeli biçimde kullanılması bilincidir. Bu kavram bir yandan ekonomik gelişmenin elbette doğal kaynaklar kullanılarak mümkün olduğunu savunurken diğer bir yandan da bu kaynakların sınırlı olduğunu bize hatırlatmaktadır. Turizm endüstrisi özelinde bakıldığında ise özellikle son 10-15 yıl içinde oldukça hızlı büyüyen bu sektörde binaların artık çevresel performanslarının da kıstas olduğu yatırımlarla desteklenmesi zorunlu hale gelmiş durumdadır. İnşaat yatırımların doğaya ve biyoçeşitliliğe zarar verilmeden yönetilmesinin yanında sektörde yapılan faaliyetlerde de kullanılan su, enerji, ham madde ve atıkların geri dönüşümü ile sürdürülebilir olması büyük bir gerekliliktir. Bu yüzden de turizm endüstrisinin büyük bir kısmını oluşturan konaklama işletmelerinin sürdürülebilir performansı alıcı ve tüketici nezdinde de gün geçtikçe daha da kritik bir öneme sahip olmaktadır. Daha bilinçli tüketim, sağlıklı yaşam odaklı bakış açısı ve çevre dostu yaklaşımlar yani kısacası kişinin evinde yaşadığı sürdürebilir yaşam yönelimi otel tercihlerinde artık belirleyici unsur haline gelmiştir.

Sürdürülebilirlik Bilinci Daha Fazla Ödemeye Gönüllü Olmayı Tetikliyor

Son yıllarda ziyaretçilerin daha yüksek bir sürdürülebilirlik bilinciyle seyahat etmeye başladığını görüyoruz. Yakın zaman önce yapılan bazı anketlerin yakınının daha sürdürülebilir bir konaklama için daha yüksek bir fiyat ödemeye gönüllü olduğunu gösteriyor. Bu da seyahat edenlerin dünya üzerindeki ayak izlerini azaltmaya olan bağlılıklarını somut adımlarla ortaya koyan marka ve otelleri giderek daha çok tercih ettiğini ve sağlam bir sürdürülebilirlik planına sahip olmanın, başarının devamı açısından bir zorunluluk haline geldiğini gösteriyor.

Sürdürülebilir seyahate yönelik talep, misafirlerin yalnızca konaklama veya ulaşım aracı seçimini değil, aynı zamanda ziyaret edeceği yerin seçimi açısından da belirleyici oluyor. Ziyaretçiler, seyahatleri boyunca yararlandıkları tüm ürün ve hizmetlerle birlikte, mümkün olan en düşük çevresel etkiye sahip, kurum kültüründe de bu anlayışı benimseyen otel tercihinde bulunduğundan emin olmak istiyor.

Yeni Nesil Tüketici Üç Başlığa Odaklanıyor: Çevre, Ekonomi, Sosyalleşme

Sürdürülebilirliği tartışırken, çevresel sorunlar kadar önemli ve kolektif olarak değerlendirilmesi gereken farklı hususlar da mevcut olduğu unutulmamalı. İşte bu yüzden olacak ki bu kavram günümüzde üç başlıkta ele alınıyor ve özellikle yeni nesil tüketici hem çalışan şapkasını taktığında hem de tüketici sıfatıyla konuya yaklaştığında bu üç kavramı da ayrı ayrı irdeliyor: Çevresel, ekonomik ve sosyal. Kurumsal sürdürülebilirlik farkındalığı yüksek bir işletmenin de ilişkili tüm politikaları oluşturmak için tüm başlıkları bir arada değerlendirmesi gerekiyor.

Elde edilen kazanç ve etik değerler arasındaki dengenin kurulması, kavramın “ekonomik” başlığı altında ne kadar mühimse ya da “çevre” duyarlılığı bu sürecin her ne kadar en kilit noktasıysa, sürdürülebilirliğin bir diğer çok önemli prensibinin “sosyal” konular olduğu da göz ardı edilmemeli. Bu yüzden de beceri ve motivasyonun ön planda olduğu bir işgücünün sürdürebilirliğin sosyal kolunun temel stratejisi olduğunun daima hatırlanması gerekiyor. Güvenli bir çalışma ortamının tahsis edilmesi, eşit olmasa bile en azından adil ücretlerin sunulması, insanların çalıştıkları yerlerde neye ihtiyaç duyduklarını anlayarak, refahı destekleyen işletme yönetimi oluşturulması bu kavramın en temel bileşenlerini oluşturuyor.

Dolayısıyla, tam da bu noktada sürdürülebilir işletme kavramı da önemli ölçüde işletmenin geleceği ile ilgili olduğundan; lider ve liderlik anlayış ve uygulamaları da işletmenin sürdürülebilirlik performansı açısından büyük önem arz ediyor. Lider, her şeyden önce ekonomik, sosyal ve çevresel sorunlarını bilen ve bu konularda hedefler ortaya koyan öncü rol ve sorumluluk üstlenebilen bir lider olmalıdır. Sosyal ve çevresel bilince sahip olma, değişime açık, kapsamlı sistem düşüncesine sahip, sonuç odaklı ve etik değerleri iyi bilen bir anlayışla bu politikayı ele almalıdır.

Kısacası, sürdürülebilir işletme oluşturulması çalışmalarında işletmenin ve yatırımcının lider ve insan kaynakları yönetimlerinin önemli görev ve sorumlulukları da bulunmaktadır. Farkındalık yaratılması, paydaşlar arasında gerekli iletişimin sağlanması, işletmede sürdürülebilirlik bilinci ve kültürünün oluşturulması adına çevre duyarlılığına dair teşvik planları oluşturulması, ödüllendirilmesi, çalışanların sorunları ile ilgilenilmesi ve sürdürülebilirlik konusunda eğitim çalışmaları yapılması büyük önem arz etmektedir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir