Strong Bosses dergisinin katkılarıyla yayın hayatına başlayan Çevre Dostu Şirketler programı ilk bölümüyle çevrecilerden tam not aldı. İlk bölümüne Benli Geri Dönüşüm Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Benli’nin Konuk olduğu programda Geri dönüşümden karbon ayak izine kadar bir çok konu ekranlara geldi.
Program moderatörü ve aynı zamanda sunucusu olan Melissa Öztürk, üretim proseslerinde; iklim değişikliği, çölleşme, biyolojik çeşitlilik kaybı, ormansızlaşma, ozon tabakasının tahribatı ve okyanus kirliliği gibi çevre sorunlarına duyarlı davranıp çözümler geliştiren şirketlerin çalışmalarını anlatacağı programda amacın, daha yeşil ve temiz bir gelecek için bilinç uyandırmak olduğunu belirtti.
Programa konuk olan Benli Geri Dönüşüm Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Benli programda” sektörü değerlendirerek geri dönüşüm faaliyetleri kapsamında merak edilen soruları yanıtladı.
‘HAMMADDEYE ULAŞIM HER GEÇEN GÜN DAHA DA ZORLAŞMAKTA’
Artık hammaddeye ulaşımın her geçen gün daha da zorlaştığına belirten Benli, Bu konuda Türkiye’de ki aşırı nüfus artışı ile birlikte açığa çıkan Atığın içerisinde değerli hammaddelerin olduğunu ve atıkların hammaddeye dönüşme noktasında ciddi çalışmalar yapılmaya başlandığını belirtti.
‘ATIKLAR BİR SEKTÖR VE DE EKONOMİ HALİNE GELDİ ‘
Geri dönüşümün önemine değinen Ömer Benli, ‘’2. Dünya savaşında ülkelerin hammaddeye ulaşmasındaki zorluktan sonra geri dönüşümün önemi ortaya çıktı. Bununla birlikte Atık ve geri dönüşüm sanayi de bu konuda önem kazanmaya başladı. Avrupa ve gelişmiş ülkeler bu alanda ciddi yatırımlar yapıyor. Biz atık dendiğinde evlerimizden uzaklaştırmamız gereken bir çöp olarak görüyoruz. Sektörümüz ise bunu bir ekonomik değer olarak görüyor.’’ İfadelerini kullanarak, Özellikle 2000’li yılların başından itibaren Türkiye’de de Avrupa Birliği uyum yasalarıyla birlikte çıkarılan yönetmelikler ile Avrupa Birliği’nin örnek çalışmalarından yola çıkılarak tesis ve geri dönüşüm sanayinin iyileşmesi ve gelişmesi kapsamında yatırımlar yapılmaya başlandığını söyledi.
Programa konuk olan bir diğer isim ise Erka Group Sürdürülebilirlik ve Kurumsal İletişim Müdürü Eda Nur Karabıyık oldu.
‘SIFIR ATIK PROJESİ HEM TÜRKİYE’DE HEM DE GLOBAL ÖLÇEKTE ETKİSİNİ GÖSTERECEK’
Sıfır atık projesinin önemine değinen Eda Nur Karabıyık, projenin hem kamuoyunda hem de özel sektörde çok ciddi bir farkındalık yarattığını söyledi. Karabıyık, ‘’Sıfır Atık projesi bizim önümüzü açan bir proje oldu. Erka Grup olarak 2004 yılından beri İnegöl Belediyesiyle birlikte kaynakta ayırma projesi yürütmeye başladık. Hane halkıyla birebir temas halindeyiz. Sıfır atık, atık yönetiminde çok önemli bir strateji aslında. Biz hanelerle her zaman birebir temas halindeyiz. Özellikle çocuklar hedef kitlemiz bilinçlendirme ve algı açısından. Bu konuda eğitim ve bilinç bizim için çok önemli.’’ İfadelerini kullandı.
Geri dönüşümün en önemli parçalarından biri olan lojistik kavramı hakkında konuşan Karabıyık, ‘’ Sektöre çok hakim olmayanların aklına sadece kağıt, cam ve plastik geliyor. Her atığın kimliği kodu ayrıdır. Lojistik tam da burada karşımıza çıkıyor. Atığın fiziksel ve kimyasal özelliklerine göre taşımacılığı da ayrı oluyor. MeselaTehlikeli atıkları herkes taşıyamaz bunun için ayrı yetki gerekir. Atık yönetiminin çok önemli bir parçası lojistiktir.’’ Dedi.
Abece Çevre Yönetim Kurulu Başkanı Emrah Yılmaz’da programa konuk olan isimler arasındaydı. Yılmaz, Temiz bir çevrede yaşamanın anayasal hak olduğuna değinerek Sıfır Atık Projesinin önemini vurguladı.
‘KULLAN-AT MODELİ ÜRÜNLERİN DEVRİ SON BULUYOR’
Sıfır atık projesinin dayandığı temelleri ele alan Yılmaz, ‘’Sıfır atık projesi 3 temele dayanıyor. Bunlardan biri Azaltım, yeniden kullanım ve geri dönüşüm ilkeleri. Bu kapsamda ilk önce atığın azaltılmasını sağlamak, israf kaynağının önlenmesi ve mümkünse geri dönüşümü gerekiyor. Kullan-at modeli ürünlerden artık vazgeçiyoruz ve yenilenebilir ürünler üzerinde çalışıyoruz. Yani amacımız en az atık oluşacak derecede bilinç düzeyini artırmak buna göre tasarım yapmak ve sonrasında ekonomiye geri kazandırmak. Bu anlamda doğru atık yönetimi çok önemli. Dönüşüm teknolojilerinde herhangi bir firmanın atığı başka bir firmanın hammaddesi veya can suyu olabilir.’’ İfadelerini kullandı.
Sürdürülebilirliğin devamlılığı esas aldığına değinen Emrah Yılmaz, Dünyanın kaynaklarının sınırsız olmadığını vurgulayarak, gelecek nesiller için bilinçli bir şekilde hareket etmek gerektiğini söyledi.