‘’Çevre dostu şirketler bugünü dönüştürüp geleceği kurtaranları izleyici ile buluşturuyor’’

Strong Bosses dergisinin katkılarıyla yayın hayatına başlayan ve çevre dostu faaliyetler alanında en güncel konu başlıklarını gündeme taşıyan Çevre Dostu Şirketler Programında bu hafta Sıfır Atık Yönetmeliği, atık yönetimi, biyodizel üretimi ve ve yapılarda doğru yalıtım ile enerji tasarrufu gibi birçok konu Melissa Öztürk’ün sunumuyla izleyiciyle buluştu.

Program sunucusu ve aynı zamanda moderatörü olan Melissa Öztürk, ‘’ Son günlerde sıkça üzerinde durduğumuz iklim değişikliği ve sera gazı emisyonlarındaki artış sonucunda ekosistemde meydana gelen olumsuz faktörleri ortadan kaldırmak, çözümün bir parçası olabilmek en büyük amacımız. Bu süreçte her yeni bilgi ve uygulama çözümün bir parçası olabilme yolunda bir adım niteliğinde. Çevre Dostu Şirketler ile her bölüm gelecek nesillerin kaynaklarını tüketmeden; onlara daha yeşil, temiz ve nefes alan bir dünya bırakabilmek adına neler yapılabilir noktasında tüm bildiklerimizi sizlerle paylaşmaya devam ediyoruz. ‘’ ifadelerini kullandı.

 

Programın bu hafta yayınlanan bölümünde Panelsan Entegre Yönetim Sistem Müdürü Ayşegül Batmaz konuk oldu.

 

 ‘’ YAPILARDA DOĞRU YALITIM İLE ENERJİ TASARRUFUNU %70’E ÇIKARMAK MÜMKÜN ” 

 

                                                                                                

Panelsan Entegre Yönetim Sistem Müdürü Ayşegül Batmaz, binalarda yalıtımın enerji tasarrufu noktasında ki önemine değindi. Batmaz, ‘’ Dünyada iklim değişikliğinin etkilerini hissetmeye başladıkça hepimizde çözümün bir parçası olma noktasında bir farkındalık oluştu. Birçok çevre dostu uygulamaya eğilimin arttığını görüyoruz. Bu pozitif bir ilerleyiş. Biz bu noktada panelsan olarak yapı sektöründe yer alıyoruz ve sektör dünya çapında sera gazı emisyonlarının 3 te 1 inden sorumlu. Çok ciddi bir pay. Biliyoruz ki binaların enerji kayıplarındaki rolü büyük. Konutların %50 den fazlası yalıtımsız. Bu yapıların yalıtıma ihtiyacı var. Biz sektör firmalarına bu noktada büyük iş düşüyor. Hepimiz stratejilerimizi binalardaki enerji tüketimini optimize etmek adına oluşturmalıyız. Yapılarda doğru yalıtım ürünleri tercih edildiği takdirde %70 enerji tasarrufu sağlamak mümkün.’’ Diyerek binalarda yapılan yalıtımın önemini vurguladı.

 

‘’ HEDEFİMİZ TÜM OPERASYONLARDA KURUM KÜLTÜRÜ İLE SÜRDÜRÜLEBİLİR HAREKET ‘’

Enerji ihtiyaçlarının büyük kısmını kendi çatıları üzerine kurmuş oldukları güneş enerjisi panelleri ile karşıladıklarını belirten Ayşegül Batmaz, ‘’ Yeni Ankara fabrika binamız tamamlandığında enerji ihtiyacımızın tamamını karşılayabilir kapasiteye ulaşmış olacağız. Kendi ekiplerimizle sera gazı emisyonlarımızı hesaplıyoruz ve ilk 9 ay içerisinde 695 ton karbondioksit salınımını önlemeyi başardık. Su alanında yağmur suyu toplama alanı oluşturarak kapasitemizi yıl içerisinde 215 ton seviyesine yükselttik. Operasyonel verimliliğimizi arttırırken enerji ve kaynak ihtiyacımızı azaltıyoruz. Tüm üretim süreçlerimizde otomasyon sistemler kullanıyoruz. Bizim bu çalışmalardaki başarılarımız bu konuları dert edinerek çözüm üretme aşamasına geçmemiz ile oldu. Kuruluş olarak hedefimiz tüm operasyonlarda kurum kültürü ile sürdürülebilir hareket etmek. Bu noktada da çalışanlarımıza eğitim sağlıyoruz. Bu sayede enerji ve su tüketiminde bilinç artışı, satın alma faaliyetlerinde yeşil ürünleri tercih eden ekiplerimiz var artık. ‘’ ifadelerini kullanarak Dijitalleşmede de sürdürülebilir adımlar attıklarını söyledi.

 

Programa konuk olan bir diğer isim ise Doğru Geri Kazanım Yönetim Kurulu Başkanı Nagihan Çakır Yılmaz oldu.

 

‘’ DÖNÜŞÜM KADINDAN BAŞLAR’’

Doğru Geri Kazanım Yönetim Kurulu Başkanı Nagihan Çakır Yılmaz, ‘Dönüştüren Kadınlar’ projesinin ortaya çıkış amacını izleyiciyle paylaştı. Yılmaz, ‘’ Dönüşümün kadından başladığı düşüncesi ile başlattık biz bu projeyi. Dönüştüren kadınlar dönüştüren sahne ve dönüştüren mutfak olarak 3 tane başlığı var. Dönüştüren mutfakta Kadının mutfaktan iş yaşamına kadar dönüşümün hangi aşamalarında yer aldığını anlatmak istiyoruz. Kadınlar mutfakta aslında dönüşümle baş başalar. Dönüştüren kadınlarda daha çok iş kadınlarıyla bir araya geliyoruz. Geri dönüşüm sektöründeki kadınların yapmış olduğu işleri anlattığımız bir platform. Dönüştüren sahnede de biraz daha üniversite gençliğiyle bir araya gelerek okul yaşantılarında ve sonrasında dönüşümün neresinde yer alabilirler noktasında geri dönüşümü anlatmak ve gündemde tutmak adına yaptığımız bir proje dönüştüren kadınlar.’’ İfadelerini kullandı.

Yılmaz geri dönüşümün mutfakta başladığını ve bu süreci en iyi şekilde yönetecek olanın ev hanımları olduğunu belirterek mutfak atıklarının neredeyse atıkların  %70 ini oluşturduğunu söyledi. Yılmaz, ‘’ Geri dönüşüm mutfakta başlıyor. Mutfakta açığa çıkan atığı doğru bir şekilde yönetebilmek çok önemli.  Bu atıkların içerisinde organik atıklar ve bitkisel atık yağlar var. Bu organik atıkların içerisinden ayırmamız gereken yıllardır Bakanlığın sürekli duyurduğu plastik, cam atıklar. Bunların hepsi aslında mutfakta çıkıyor. Biz bunların ne şekilde toplanması gerektiğini dönüştüren mutfak ile anlatmak istiyoruz. Açıkçası mutfakta ayırmaya başlarsak toplamış olduğumuz atıklar bir işe yarıyor. Yoksa hepsini bir poşetin içine doldurduğumuzda onlar geri dönüşemez hale geliyor.’’ Diyerek atık yönetiminde ayrıştırmanın önemini vurguladı.

 

‘’ BİYODİZEL HAM VE ATIK YAĞLARDAN ÜRETİLEBİLEN ÇEVRECİ BİR YAKIT ‘’

 

Türkiye genelinde bitkisel atık yağların toplanması ve biyodizel üretiminde kullanılması noktasında yapmış oldukları çalışmalardan bahseden Nagihan Çakır Yılmaz, ‘’ Biz biyodizel üretiminde İşletmelere ve sözleşmeli olduğumuz belediyelere bitkisel atık yağların toplanması için bidon temin edip; bidonlar doldukça yağların lojistiğini gerçekleştirerek depolama noktalarına getiriyoruz. Depolama noktalarına gelen yağlarda belli bir seviyeye geldiğinde biyodizel üretilmek üzere geri kazanım tesislerine gönderiliyor. Biyodizelin ne olduğuna da değineyim birazcık. Biyodizel aslında ham ve atık yağlardan üretilebilen çevreci bir yakıt. Günümüzde karbon emisyonlarının kıymetli olduğu iklim değişikliğinin çok çok önem kazandığı günlerde yenilenebilir enerji kaynağını birde atıklardan üretebilirsek hem çevreye hem de ekonomiye çok ciddi katma değer sağlamış oluyoruz. ‘’ ifadelerini kullandı. Çakır, Yağın gıdadan zamanında çekilmesi halinde biyodizel üretiminde kullanılabileceğini vurgulayarak polar madde sınırı %25 e geldiğinde yağın gıdadan çekilmesi gerektiğini; aksi taktirde insan sağlığını tehdit edebileceğini söyledi.

Nagihan Çakır Yılmaz, bu alanda daha fazla eğitim ve gidilemeyen noktalara ulaşımla ilgili emek harcanması gerektiğini; Ciddi şekilde ele alınması ve toplama miktarlarının bir an önce yükseltilmesi gerektiğini vurgulayarak konuşmasını sonlandırdı.

 

Programa konuk olan isimler arasında DEGSAN Geri Dönüşüm Kurucu Ortak Genel Müdürü Duygu Ersan Atasaral yer aldı.

 

‘’ HAYATA GEÇİRDİĞİMİZ PROJE İLE ATIĞIN AZALMASINI SAĞLIYORUZ ’’

 

Başta elektronik atıklar olmak üzere metal kablo plastik gibi atıkların toplanması taşınması ve geri dönüşümü kapsamında faaliyet gösterdiklerini söyleyen Duygu Ersan Atasaral, ‘’ Sahada ihtiyaçları belirleyen, sürdürülebilir yenilikçi projeler üretmek için çalışan bir ekibimiz mevcut. Türkiye’de ilk kez uyguladığımız ürüne daha atığa çıkmadan müdahale ettiğimiz projemizden bahsedeyim. Bizler vatandaş olarak ürünleri internet ya da mağazalardan satın alıyoruz. Tüketici kanununa göre bu ürünleri belli bir süre içerisinde iade edebiliyoruz. Aslında bu kanun aynı zamanda atığı arttırmış oluyor. Bu projeyle bu atığın azaltılmasına katkı sağlıyoruz. Çok fazla ürün iadesiyle birlikte ciddi derecede atık oluşabiliyor. Bu atıkları azaltma adına teknik bir ekip kurduk. Ekibimiz ürünleri inceliyor ve ürünleri 3 ana kategoride ayırıyor. Bu kategoriler ürünlerin yenilenmesi, ürünü parçalara ayırma-yedek parçaya dönüştürme ve atığa dönüştürme şeklinde. Burada hedef atık oluşumunu azaltmak. Çevrenin korunmasında ilk prensip atığın oluşumuna engel olmak sonrasında da kaynağında ayrıştırmaktır.’’ Şeklinde konuştu.

 

2004 yılında elektronik atık diye bir kavram olmadığını söyleyen Atasaral, ‘’  Elektronik atık nedir? geri dönüşüm için hangi aşamalardan geçmelidir? Bununla ilgili herhangi bir mevzuat bulunmuyordu.  Biz bunu anlatmakla başladık. Türkiye 20 yılda gerek yasal yönetmeliklerle gerek dernek ve vakıflarla ciddi yol kat etti. Ama bunlar yeterli değil. Atıkların çok büyük bir kısmını toplayamıyoruz. Özellikle evsel atıklar işin ehli olmayan kişiler tarafından toplanıyor. Kayıt dışı bir toplanma söz konusu. Kayıt dışı atık toplamayı ortadan kaldırmamız daha sistemli ilerlememiz gerekiyor. Kaynağında ayırma geri dönüşümün yarısıdır. Ürünleri kaynağında ayırdığınızda geri dönüşümün büyük kısmını başarmış oluyorsunuz.’’  İfadelerini kullandı

‘’ BİLİNÇLENDİRME ÇALIŞMALARI ARTMALI ‘’

 

Atıkların birbirine karıştığında kontamine olduğunu ve O atığı tekrardan temizlenmesi, yeniden geri dönüşüme kazandırılması gerektiğini belirten Atasaral,  ‘’ Bu konuyla ilgili temelden bir bilinçlendirme çalışması söz konusu. Yapılması gereken bilinçlendirme çalışmalarının artması gerektiğini düşünüyorum. Özellikle okullarda bununla ilgili dersler olmalı. Artık sosyal medya çok güçlü bir alan. Her yaş grubuna hitap eden bir sürü insan var. Bir platform oluşturarak kişiler gönüllülük esasıyla bu platforma dahil edilmeli. Sosyal medya hesaplarından farkındalık oluşturma adına içerikler üretilmesi gerektiğini düşünüyorum. Çünkü çok hızlı sürede fazla kişiye ulaşarak farkındalık oluşturulabileceğini düşünüyorum. Özellikle sıfır atıkla birlikte fiziksel alt yapı çalışmalarının yapılması gerek. Atıkları evinde ayrı ayrı biriktiren insanlar bile bu atıkları aynı konteynerin içine atıyor. Yaptıkları işin hiçbir anlamı kalmıyor. O yüzden öncelikle atıkları ıslak ve kuru olarak ayırmaya başlayıp daha sonra kaynağında ayrıştırmamız lazım. ‘’ dedi.

 

 

 

 

 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir