‘ÇEVRE DOSTU ŞİRKETLER PROGRAMI HIZ KESMEDEN DEVAM EDİYOR’

Strong Bosses dergisinin katkılarıyla yayın hayatına başlayan Çevre Dostu Şirketler programı geçtiğimiz hafta yayınlanan ilk bölümüyle çevrecilerden tam not almıştı.

Program moderatörü ve aynı zamanda sunucusu olan Melissa Öztürk, onlarca farklı sektörden reel sektör aktörlerinin bir araya geldiği programda, gelecek nesillere yaşanılabilir ve nefes alan bir dünya bırakabilmek adına farkındalık yaratmaya devam edeceklerini vurguladı. Öztürk,’’ Küçük şeyler büyük fark yaratır diyerek çıktığımız yolda asıl amacımız hep farkındalık yaratmaktı. Bu farkındalığı yaratabilmek ve bilinç uyandırmak adına üzerinde aylarca düşünülmüş ve ilmek ilmek işlenmiş ‘Çevre Dostu Şirketler’ programını sizlerle buluşturduk. İlk bölüme yönelik aldığımız geri bildirimler çok güzeldi. Aldığımız geri dönüşlere bakılırsa program çevrecilerin oldukça ilgisini çekmiş. En başta da söylediğimiz gibi, amacımız farkındalık yaratmak ve bu farkındalığı her bölüm üzerine koyarak hep birlikte oluşturacağız. Çünkü yaşayabileceğimiz tek bir tane dünya var. Ona sahip çıkmalıyız.’’ İfadelerini kullandı.

Programın ikinci bölümüne konuk olan Exıtcom Yönetim Kurulu Başkanı Murat Ilgar, sektörü   değerlendirerek elektronik atık geri dönüşümü hakkında merak edilen soruları yanıtladı.  

‘ELEKTRONİK ATIKLAR HAYATIMIZIN HER ALANINDA’

İçerisinden elektrik geçen her eşyanın potansiyel bir elektronik atık olduğunu belirten Ilgar,’’ İçinden elektrik geçen her şey elektronik atık oluyor. Elinizdeki telefondan tutun da evinizde kullandığınız buzdolabı, televizyon, süpürge. Dolayısıyla elektronik atıklar hayatımızın her alanında ve hepsinin farklı farklı boyutları tehlikeli olanları var. Bunlardan bir tanesi buzdolabı. İçerisindeki kloroflorokarbon gazının 1 gramı 10 bin kat egzozdan daha tehlikelidir. Yani siz bugün bir arabayla Japonya’ya gidip geldiğiniz zaman havaya verdiğiniz emisyon bir buzdolabını geri dönüştürülmemesiyle eş değer oluyor.’’ İfadelerini kullandı.

‘HAMMADDEYİ ELİNİZDE TUTMAZSANIZ GELİŞEN DÜNYA’DA VAR OLAMAZSINIZ’

Teknolojinin gelişimiyle birlikte her geçen gün gelişen ve değişen dünyaya ayak uydurabilmek için hammaddenin büyük önem teşkil ettiğini vurgulayan ılgar, ‘’ Elektronik atıkların içinde altın, paladyum, gümüş gibi değerli maddeler var. Bugün Türkiye’de dağdan taştan 26 ton altın çıkarıyorsanız elektronik atıktan çıkan altın kapasitesi 6 tondur. Belçika’da bir firmada ise elektronik atıklardan çıkan altın oranı 100 ton. Toprakta nadir bulunan neodyum da bu hammaddelerden biri. Bugün siz elektrikli araç yapmak istediğinizde aracın ana motoru için neodyum mıknatıs kullanmanız gerekecek. Rüzgar gülünde de aynı şekilde. Siz bu hammaddeyi elinizde tutamazsanız gelişen dünyaya ayak uyduramaz, var olamazsınız’’ dedi.

‘AVRUPA YEŞİL DÖNÜŞÜME GİDİYOR’

Ciddi bir nüfus artışı olduğuna ve bu artışla birlikte hammaddelerin tükendiğine değinen ılgar, Dünyada ki kaynakların bitmek üzere olduğunu belirterek, Avrupa’nın uygulamış olduğu ‘Yeşil Dönüşüm’ politikasını ele alarak,’’Avrupa yeşil bir dönüşüme gidiyor. Bunun sebeplerinden bir tanesi iklim krizi. Bu yeşil dönüşümü dünya olarak benimsememiz lazım. Bunun hammaddesi enerji depolamadır. Pil de bu konunun kalbidir. Avrupa yeşil dönüşüm ile resmen yeşil sanayi devrimi yapıyor.’’ İfadelerini kullanarak Almanya’da yaklaşık 20 bin ton pil toplandığını Türkiye’de ise bu oranın 700 tondan 300 tona düştüğünü vurguladı. Ilgar, Bazı pillerin çok tehlikeli bazılarının ise içerisinde çok değerli hammaddeler olduğunu belirtti.

Programa konuk olan bir diğer isim ise Aspower Enerji Yönetim Kurulu Başkanı Ceyhun Karasayar oldu. Karasayar, Güç elektroniği ve yenilenebilir enerji alanında değerlendirmelerde bulunarak bu alanda geliştirmiş oldukları çözümleri ekran başındaki izleyiciyle paylaştı.

‘GÜÇ ELEKTRONİĞİ BİR TEKNOLOJİK ENERJİ DÖNÜŞÜM ALANI ‘

Enerji dönüşümünün olduğu noktalarda enerjinin depolandığı, elektrik enerjisinin çeşitli şekilde iletilmesi, depolanması ve dönüştürülmesi ile farklı versiyonlarına evrilmesi noktasında kullanılan teknolojinin güç elektroniği olarak adlandırıldığını söyleyen Karasayar,’ Güç elektroniği sektörü dediğimizde aslında enerjinin dönüşümünün olduğu noktalarda enerjinin depolandığı, elektrik enerjisinin çeşitli şekilde iletilmesi depolanması dönüştürülmesi farklı versiyonlarına evrilmesi noktasında kullanılan teknoloji diyebiliriz.  Yenilenebilir enerjinin depolanması, dönüştürülmesi ve bu enerjinin alternatif akımdan doğru akıma, doğru akımdan alternatif akıma dönüştürülmesini kapsıyor güç elektroniği.’’ İfadelerini kullanarak güç elektroniğini hayatın pek çok alanına girmiş bir teknolojik enerji dönüşüm alanı olduğunu belirtti.

’ŞEBEKEDEN BAĞIMSIZ,KENDİ ENERJİSİNİ KENDİ ÜRETİYOR’

Güç elektroniği teknolojisini  kullanarak geliştirmiş oldukları şebekeden bağımsız elektrikli araç şarj sistemlerine değinen Karasayar,’’Şebekeden bağımsız kendi enerjisini üreten bir sistem geliştirdik. Burada şöyle bir avantaj var. Normalde elektriği dönüştürürken her dönüşüm sürecinde olduğu gibi bir verim kaybı oluyor. Ama bu yapılarda hem bataryaların hem güneşin hem de elektrikli araçların kullandığı enerji türü doğru akıma dayalı bir enerji türü. Buradaki dönüşüm sayısını azaltarak daha verimli bir sistem elde ettik. Bunun dışında elektrik alt yapısının olmadığı yerlerde bu sistemleri kurarak oraya ilave bir hat ya da trafo yatırımı yapmadan o lokasyon bazında tamamen kendi enerjisini üreten bir teknoloji ürettik.’’ Diyen Karasayar Şehrin elektriğini kullanmadan güneşten aldığı enerjiyi depolayarak araçlara aktaran şarj sisteminin aynı zamanda ciddi bir istihdam kaynağı olduğunu vurguladı.

Diğer enerji kaynaklarından farklı olarak elektriğin doğadan temin edilebilmesiyle kendi başına çevre dostu bir teknoloji olduğunu söyleyerek konuşmasına devam eden Karasayar, elektrik enerjisini kullanarak karbondioksit salınımını en aza indirgemenin mümkün olduğunu belirtti.

 ‘TÜRKİYE YENİLENEBİLİR ENERJİDE ÇAĞIN İLERİSİNDEN GİDİYOR’

Depolama sistemlerinin yenilenebilir enerji kaynakları ile entegre edilmesi sonucunda enerji şebekesini yönetmenin çok daha kolay ve güvenilir hale geleceğine değinen Ceyhun Karasayar, ‘’Ülkemizde hem güneş paneli hem de rüzgar türbinleri alanında ciddi üretim yatırımları yapıldı. Avrupa’da lider ülke konumuna yükseldik. Giderek hızlanan bir sektör. İhtiyaç bakımından enerji konusundaki dışa bağımlılığımızı ortadan kaldırabilecek bir sektör. Hem üretim hem teknoloji anlamında ciddi bir seviyeye geldik. Dünyayla rekabet edebilecek durumdayız. Türkiye yenilenebilir enerji alanında çağın ilerisinden gidiyor.’’ İfadelerini kullanan Karasayar, güçlü bir alt yapı ve doğru finansman modelleriyle yatırımcıları yatırıma teşvik etmenin önemini vurgulayarak konuşmasını sonlandırdı.

 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir