VUCA’dan Banı’ye geçişte yanılsamalarımızla yüzleşmek

Çevremizdeki dünyayı tanımlamak için kullandığımız her kavram aslında bizler hakkında bir şeyler söyler. VUCA, dünyayı kavrama konusundaki zorluklarımızı tanımlamak için kullanılan kavramlardan biri ancak Cascio’ya göre BANI, dünya hakkında bir şey söylemek yerine, onu nasıl algıladığımız hakkında ipuçları veriyor.

 Uzun yıllardır iş ve akademik yazında bizi çevreleyen teknolojik, ekonomik, sosyo-politik, ekolojik ve yasal dinamikleri anlama ve bu çevresel koşullar altında iş yapma zorluklarını tanımlamak için çeşitli terimler kullanmaktayız. Örneğin, son dönemde VUCA dünyasında; değişkenlik (volatility), belirsizlik (uncertainty), karmaşıklık (complexity) ve muğlaklık (ambiguity) ile baş edebilme yollarını tartıştık.

VUCA dünyasında liderlik etmede; (1) ekipçe içselleştirilmiş vizyonun, (2) durum ve olayları değerlendirmede kapsayıcı bir yönetişim anlayışının, (3) zaten oldukça muğlak ve karmaşık olan çevre koşulları baskısı altında mümkün olduğunca net mesaj ve hedeflerin sunulmasının (4) ve çevikliğin öneminden bahsettik. Ardından Mart 2020’den itibaren Covid-19 pandemisi sebebiyle yaşadığımız büyük kapanma ile birlikte, yeni iş birliği türleri, inovasyon, yaratıcılık ve daha esnek çalışma koşulları derken aslında pek de hazırlıklı olmadığımızı gördüğümüz bir salgının iş ve sosyal yaşamlarımızda köklü değişiklikleri tetiklediğinin tanıkları olduk. Bu salgının, önceki küresel mali krizlerden farklı olduğunu anlayarak, bu kez tüm dikkatlerin CFO’lardan liderlere ve İK profesyonellerine çevrildiğini gördük. Pandemi bizlere, herkesin her an yüzde 100 sağlıklı olamayacağını, yalnızca bizim iyilik halimizin de yeterli olmadığını ancak herkes iyiyse bizim de iyi olma şansımızın olduğunu öğretti. Bu süreç bize çalışanlarımızın iyilik durumlarını gözetmenin işimizin bir parçası olduğunu hatırlattı. Hatırlayacağınız gibi, geçen yıl iş dünyasında yaşanan “büyük istifa” dalgası bizlere, çalışanların hayattaki önceliklerini yeniden değerlendirdiklerini ya da önceliklerini değiştirdiklerini gösterdi. Diğer yandan, “sessiz istifa” olarak gündeme getirilen, kişilerin sadece görev tanımında yer alan görevleri yerine getirmesi ve bir işin gerektirdiğinin ötesine geçmeme halini dikkate aldığımızda geçen iki yıl içerisinde çalışanların duygusal ihtiyaçlarını anlamanın değerini gördük. Fakat görünen o ki, bizler VUCA dünyasında yol almaya çalışırken son bir, iki yıldır BANI dünyasıyla yüzleşme sürecindeyiz. BANI dünyasını henüz duymamış olanlarınız için dilerseniz, Forbes ve ilgili akademik yayınlarda kavrama yönelik nelere işaret ediliyor bir göz gezdirelim.

Antropolog, tarihçi ve fütürist Cascio’ya göre, özellikle Covid-19 pandemisi ile birlikte BANI dünyası olarak adlandırdığı; brittle (kırılgan), anxious (endişeli), non-linear (doğrusal olmayan) ve incomprehensible (anlaşılmaz) bir dünyada yaşıyoruz. Cascio’ya göre BANI, insanların şimdiye kadar dünyayı nasıl yanlış algıladıklarına dair bazı bilgiler içeriyor. Bu bağlamda BANI, insanlığın mevcut dünyayı algılama biçimlerinde içine düştükleri dört yanılsamayı gözler önüne sermeyi amaçlayan bir düzeltme veya gerçeklik kontrolü olarak yorumlanıyor. Şimdi Cascio’ya göre insanlığın yaşadığı dört yanılsamaya biraz daha yakından bakalım.

KIRILGAN – GÜÇ YANILSAMASI

Bizlerin her zaman ve koşulda güçlü görünmeye çalışırken, aslında ne kadar kırılgan olduğumuza işaret eden bu kavram, çoğu zaman görünmeye çalıştığımız güçlü olma halinin aslında bir yanılsamadan ibaret olduğunu fark etmemiz gerektiğini bize hatırlatmakta. Bu yanıltıcı güç, diğer bir ifadeyle koşullar ne kadar değişirse değişsin “her şeyin yolunda olduğu ya da bildiklerimizin doğru olduğu” inancı, yapmakta olduklarımıza aynen devam ederek ve kabul gören varsayımlarımızla hayatlarımızı sürdürmemize yol açıyor. Halbuki, dünya çağlardır varlığını sürdürürken hiç de yara almaz değil, aksine özellikle yaşadığımız pandemi; iklim, ekonomik ve politik krizler bizlere içinde yaşadığımız ekosistemin ne kadar kırılgan olduğunu bir kez hatırlattı ve bizler bu yanılsamanın artık farkındayız.

ENDİŞELİ – KONTROL YANILSAMASI

Endişe, yakın zamanda karşı karşıya kalınacak bir durumla başa çıkamama korkusundan veya ne ile karşılaşılacağını bilememekten ileri gelir ve endişe için büyük ölçüde bilginin bir yan ürünüdür diyebiliriz. Günümüzde, bilgi ve iletişim teknolojileri ve kullandığımız mobil ürünler sayesinde 7/24 gerçek zamanlı haberlerin bombardımanı altındayız. Olumsuz haberlerin sayıca fazlalığı dikkate alındığında ise endişe katsayımızın artması hiç de şaşılır değil çünkü artık kontrol bizde değil. Brittle (kırılgan) kavramı gibi, anxious (endişeli) kavramı da dünyadan daha çok bizler hakkında bilgi vermektedir. Yaşadığımız salgın, savaş ve krizler her zaman bu gezegendeki yaşamın normal bir parçası olmuştur fakat özellikle son dönemde yaşadıklarımız karşısında aslında hiçbir şeyi kontrol edemeyeceğimizi yeni fark etmeye başladık. Diğer bir ifadeyle, kontrol yanılsamamızı fark etmeye başladık.

DOĞRUSAL OLMAYAN – ÖNGÖRÜLEBİLİRLİK YANILSAMASI

Doğrusal olmamanın karmaşık sistemlerin doğal bir özelliği olduğunu hepimiz biliyoruz. Bunun en güzel örneği, kelebek etkisi olarak bilinen teoridir. Küçük bir olayla (bir kelebeğin kanatlarını çırpmasıyla) başlayan bir neden, son derece beklenmedik ve yıkıcı olaylarla (dünyanın diğer tarafında bir kasırga) sonuçlanabilir. Evet, bu yeni bir şey değil fakat BANI dünyası anlayışında vurgulanan unsur, dünyamızın doğrusal olmadığına dair artan farkındalığımızın giderek artmasıdır. Böylece öngörülebilirlik yanılsamasını da aşmış oluyoruz.

ANLAŞILMAZ – BİLGİ YANILSAMASI

Bizler deneyimlerimiz yardımıyla, dünyayı anladığımız yanılsamasına düşmüş olabiliriz. Bu nedenle filozoflar ve bilim insanları “ne kadar çok bilirsem, o kadar çok bilmediğimi fark ediyorum” şeklinde söylemlerde bulunmuşlardır. Dolayısıyla, pek çok değişken hakkında bilgi sahibi olsak bile, olası çıktıları hakkında tamamıyla bir öngörüde bulunmamız mümkün değil. Bunu fark etmemiz bizi bilgi yanılsamasından kurtarır.

Özetle, çevremizdeki dünyayı tanımlamak için kullandığımız her kavram aslında bizler hakkında bir şeyler söyler. VUCA, dünyayı kavrama konusundaki zorluklarımızı tanımlamak için kullanılan kavramlardan biri ancak Cascio’ya göre BANI, dünya hakkında bir şey söylemek yerine, onu nasıl algıladığımız hakkında ipuçları veriyor. Eğer Cascio’ya hak veriyorsanız, şimdi sırada BANI dünyasında ilerlemek var. Haydi işbaşına!

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir